Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli Köyü’nün Karaca Mahallesi yakınlarında yer alan Karaca Mağarası, doğanın sabırla işlediği bir şaheser olarak ziyaretçilerini büyülüyor. Şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 1550 metre yüksekte bulunan bu doğa harikası; travertenleri, sarkıt ve dikitleriyle hem görsel hem de bilimsel açıdan eşsiz bir zenginlik sunuyor.

Doğanın 15 Milyon Yıllık Sanatı

Dolomitik kireç taşları içinde zamanla şekillenen Karaca Mağarası, içeri girildiği andan itibaren ziyaretçileri bir masalın içine çekiyor. İç içe geçmiş renkler, ışığın yarattığı oyunlar ve taşların aldığı hayret verici formlar adeta bir düş dünyası sunuyor.

Yaklaşık 150 metre uzunluğa ve 18 metre ortalama tavan yüksekliğine sahip mağaranın toplam alanı 1500 metrekareyi buluyor. Karstik yapısıyla dikkat çeken mağara, traverten havuzları, perde şekilli damlataşlar, mağara çiçekleri ve taş sütunlarla bezeli. İçinde beyazdan laciverte uzanan tonlardaki travertenler, suyun taşıdığı yoğun demir ve magnezyum gibi minerallerin etkisini gözler önüne seriyor.

Doğal Mikro Klima ve Şifa Kaynağı

Mağara, sadece görsel değil, aynı zamanda sağlık açısından da ziyaretçilerine katkı sağlıyor. Yıl boyunca ortalama 12-17 derece sıcaklıkta ve %70 civarında nem oranına sahip olan Karaca Mağarası, özellikle astım hastaları için rahatlatıcı bir ortam sunuyor. Polen ve tozdan arınmış havası sayesinde solunumu kolaylaştıran bu ortam, sağlıklı bireyler için de nefes açıcı ve enerji verici bir etki yaratıyor.

Kolay Ulaşım, Tam Donanımlı Tesisler

Gümüşhane-Trabzon karayolundan 12 kilometre kuzeye ayrılan 4 kilometrelik yol sonunda ulaşılan mağara bölgesinde, ziyaretçilere yönelik yeme içme alanları, dinlenme yerleri ve hediyelik eşya stantları bulunuyor.

Taşlara Kazınan Bir Aşk Hikayesi

Karaca Mağarası, sadece jeolojik değil, duygusal bir mirasa da ev sahipliği yapıyor. Rivayete göre biri Müslüman, diğeri Hristiyan olan iki genç, ailelerinin engeline rağmen sevdalarından vazgeçmemiş. Bu engeller arasında saklanacak tek yer buldukları mağara olmuş. Yıllarca aşklarını bu gizli mekânda yaşatan çift, sonunda birbirine kavuşamadan mağaranın içinde sonsuzluğa uğurlanmış. Efsaneye göre, iki sevgilinin bedenleri bugün mağaradaki taş oluşumlarının altında hâlâ yan yana duruyor.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu