Dünyanın dört bir yanında, yüzyıllardır sessizce ayakta duran yapılar var. Ne tam olarak neden yapıldıkları biliniyor, ne de nasıl bu kadar ustalıkla inşa edildikleri… Bazıları bulutların üzerine yükselmiş bir dağın zirvesinde, bazıları okyanusun ortasında ıssız bir adada, bazıları ise yemyeşil ormanların kalbinde kaybolmuş durumda. Fakat ortak noktaları şu: Hepsi geçmişin büyük medeniyetlerinden birer iz, hepsi insanlığın hayranlık uyandıran mirası. Bu yazıda sizi, yalnızca taş ve toprak değil; sır, mit ve tarih barındıran beş büyüleyici yapıya götürüyoruz.
1. Pasifik'in Ortasında Bir Sır: Paskalya Adası (Şili)
Şili’ye 3.700 km uzaklıkta, izole konumu nedeniyle gizemini hâlâ koruyan Paskalya Adası, Moai adı verilen dev taş heykelleriyle tanınıyor. Yerlilere göre bu heykeller ataların ruhlarıyla iletişimi sağlıyordu. Rano Raraku yanardağından oyulan ve bazıları 80 tonun üzerindeki ağırlıklarıyla büyüleyen bu yapıtlar, neden ve nasıl yapıldıkları konusunda hâlâ net bir bilgi sunmuyor. Dik kıyıları ve volkanik geçmişiyle ada, doğal yapısıyla da benzersiz.
2. Andların Zirvesinde Saklı Şehir: Machu Picchu (Peru)
Deniz seviyesinden 2.430 metre yükseklikte kurulu Machu Picchu, İnka İmparatoru Pachacutec tarafından 15. yüzyılda inşa ettirildi. İspanyol istilasından gizli kalan bu antik şehir, 2007’de Dünyanın Yeni Yedi Harikası arasında yerini aldı. 200’den fazla taş yapı ve 3000 basamakla birbirine bağlanan bu etkileyici yerleşim, dağların arasında saklı kalması sayesinde bugüne kadar çok iyi korunarak ulaşmayı başardı.
3. Gökyüzüne Uzanan Dua: Kurtarıcı İsa Heykeli (Brezilya)
Rio de Janeiro’daki Corcovado Dağı'nın zirvesinde yer alan 30 metre uzunluğundaki dev İsa Heykeli, kollarını dua eder gibi şehrin üzerine açıyor. 1922’de inşasına başlanan heykel, Fransız heykeltıraş Paul Landowski’nin eseri. Sabuntaşıyla kaplanan bu dev yapı, yılda bir milyondan fazla turist tarafından ziyaret ediliyor. Zamanla yıldırım hasarları alsa da Brezilya'nın simgelerinden biri olmayı sürdürüyor.
4. Ormanın Kalbindeki Krallık: Tikal (Guatemala)
Guatemala ormanlarının derinliklerinde yer alan Tikal, antik Maya uygarlığının en güçlü şehirlerinden biriydi. M.Ö. 900’lerden başlayarak gelişen kent, M.S. 900'e kadar büyüklüğünü korudu. Piramitleri, sarayları ve karmaşık takvim sistemleriyle Maya sanatının zirve noktası olarak kabul edilen şehir, sonunda terk edilip ormana karıştı. Tikal bugün hâlâ kazılmakta olan birçok sırrı içinde barındırıyor.
5. Özgürlüğün Simgesi: Özgürlük Heykeli (ABD)
Fransa’nın Amerika’ya hediyesi olan Özgürlük Heykeli, 1886 yılında New York’ta açıldı. Roma tanrıçası Libertas’tan esinlenen heykel, sağ elinde meşale, sol elinde Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihini taşıyan bir tablet tutuyor. ABD’ye gelen göçmenler için bir umut sembolü olan yapı, bugün de milyonlarca ziyaretçinin uğrak noktası. Heykelin meşalesi 1916’dan beri ziyarete kapalı olsa da simgesel gücü hâlâ çok büyük.