Tarih boyunca güzelliğiyle efsaneleşen Kleopatra, aslında sadece bir hükümdar ya da kraliçe değil, aynı zamanda çok yönlü bir bilim insanıydı. 17 yaşında Mısır tahtına oturan ve 39 yaşında hayatını kaybeden Kleopatra, 9 farklı dili konuşabiliyor; Yunanca'nın yanı sıra Antik Mısır dili ve hiyeroglifleri okuyabiliyordu. Bu özelliği, onun kendi hanedanında eşsiz bir konuma sahip olmasını sağladı.

Günümüz araştırmacılarına göre Kleopatra, antik çağın hemen her alanında bilgi sahibiydi. Coğrafyadan astronomiye, tıptan uluslararası diplomasiye kadar pek çok alanda eğitim gördü. Özellikle bitkisel şifa, simya ve kozmetik alanlarına ilgisi büyüktü.

Antik kaynaklara göre Kleopatra, bir laboratuvar kurarak çeşitli formüller üzerinde çalıştı. Ünlü Roma dönemi hekimi Galen, Kleopatra’nın kaybolan eserlerinden bazı tarifleri kurtarmayı başardı. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı ise saç dökülmesine karşı geliştirilen ve kelleşmeyi tersine çevirebilecek bir krem tarifiydi. Galen, bu formülü kendi hastalarına da önerdi.

Ne yazık ki Kleopatra’nın yazdığı kitaplar, milattan sonra 391 yılında çıkan İskenderiye Kütüphanesi yangınında yok oldu. Ancak o dönem Hristiyanlık çağının ilk yüzyıllarında bile Kleopatra’nın tıbbi ve bilimsel etkisi oldukça yaygındı.

Dil bilgisi sayesinde çok sayıda kayıp papirus metnine erişebilen Kleopatra, güzellik ve sağlığa dair geliştirdiği doğal reçeteleriyle bugün bile gizemini koruyor. Onun çalışmaları yalnızca tarihsel değil, aynı zamanda tıbbi ve bilimsel olarak da yeniden değerlendirilmeyi hak ediyor.

Muhabir: Merve Kiraz