Terleme, vücudun sıcaklık dengesini korumak için gerçekleştirdiği doğal bir süreçtir. Bu süreçte en çok çalışan yapılar ise ekrin ve apokrin adı verilen ter bezleridir. Ekrin bezleri vücudun hemen her yerinde bulunurken, apokrin bezleri özellikle koltuk altı ve kasık gibi bölgelerde yoğunlaşır.
Ekrin bezleri sıcak havalarda veya egzersiz sırasında aktif hale gelir ve terleme başlar. Başlangıçta kokusuz olan ter, ciltteki bakterilerle temas ettiğinde kokulu hale gelir. Ancak asıl kokuya neden olan, apokrin bezlerinin salgıladığı sıvıdır. Bu sıvı da yine bakterilerle birleşince belirgin bir kokuya yol açar. Bu yüzden koltuk altı kokusu genellikle ergenlik döneminden sonra başlar.
Kokuya neden olan diğer faktörler arasında stres, yoğun egzersiz, baharatlı ya da kükürtlü yiyecekler (soğan, sarımsak gibi), bazı ilaçlar ve sıcak hava sayılabilir. Bu etkenler, ter bezlerinin daha fazla çalışmasına ve dolayısıyla daha fazla koku oluşmasına neden olabilir.
Koltuk Altı Kokusunu Azaltmak İçin Ne Yapılmalı?
Koltuk altı kokusu, ciddi bir sağlık sorunu değilse genellikle günlük alışkanlıkların düzenlenmesiyle kontrol altına alınabilir. İşte etkili bazı öneriler:
-
Kişisel hijyen: Her gün düzenli duş almak ve terleyen bölgeleri iyi temizlemek önemli.
-
Uygun kıyafet seçimi: Terlemeyi azaltacak pamuklu, nefes alabilen kıyafetler tercih edilmeli.
-
Sağlıklı beslenme: Kokuya neden olan yiyeceklerden (örneğin sarımsak, soğan) uzak durulabilir.
-
Stresten uzak durmak: Duygusal stres terlemeyi artırabilir, bu yüzden stres yönetimi önemlidir.
-
Gerekirse medikal destek: Eğer terleme aşırıysa ya da koku kontrol edilemiyorsa, bir dermatologdan destek alınabilir.
Koltuk altı kokusu, alınacak birkaç basit önlemle kontrol altına alınabilir. Ancak kokuda anormal bir değişiklik ya da ciltte farklılık gözlemlenirse, mutlaka bir uzmana başvurmakta fayda vardır.