SAĞLIK

Kunduracı Göğsü Tedavi Yöntemleri

Kunduracı göğsü (pectus carinatum) nedir, neden olur, nasıl teşhis edilir ve hangi tedavi yöntemleri uygulanır? Belirtileri ve cerrahi ya da ameliyatsız tedavi seçeneklerini derledik.

Abone Ol

Kunduracı göğsü, tıpta "pectus carinatum" olarak bilinen ve göğüs kemiği ile kaburgaların anormal şekilde gelişmesi sonucu göğüs kafesinin dışa doğru çıkıntı yapmasıyla oluşan bir iskelet bozukluğudur. Genellikle doğumsal olarak gelişir ve çocukluk ya da ergenlik döneminde fark edilir hale gelir. Her ne kadar çoğu durumda yalnızca estetik bir görünüm bozukluğu olsa da, bazı bireylerde nefes darlığına veya kalp-akciğer fonksiyonlarında azalmaya yol açabilir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, özel ortopedik korseler ve fiziksel terapi yer almaktadır. Erken müdahale, olası sağlık komplikasyonlarının önüne geçmek açısından önemlidir.

Kunduracı Göğsünün Belirtileri Nelerdir?

Kunduracı göğsünün en dikkat çekici özelliği göğüs kemiğinin dışa çıkıntı yapmasıdır. Ancak bununla birlikte bazı semptomlar da gözlenebilir:

Göğüs Kemiği Çıkıntısı:

En yaygın işarettir ve genellikle orta hatta veya göğsün bir tarafında belirgindir.

Nefes Alırken Zorluk:

Akciğerlerin hareket alanı daralabileceğinden, derin nefes alma güçleşebilir.

Göğüs Bölgesinde Ağrı:

Özellikle egzersiz sırasında rahatsızlık hissi oluşabilir.

Fiziksel Yorgunluk:

Yoğun hareketlerde çabuk yorulma veya nefes nefese kalma şikâyetleri gelişebilir.

Duruş Bozukluğu:

Omuzların öne düşmesi gibi postüral problemler ortaya çıkabilir.

Psikolojik Etkiler:

Estetik kaygılar nedeniyle özgüven eksikliği, sosyal kaygı ve stres görülebilir.

Kunduracı Göğsü Neden Oluşur?

Kunduracı göğsü genellikle genetik kökenlidir ve doğuştan gelir. Ancak bazı ek faktörler de bu duruma katkı sağlayabilir:

Genetik Yatkınlık:

Aile bireylerinde benzer deformasyon öyküsü bulunabilir.

Bağ Dokusu Sorunları:

Marfan sendromu gibi bağ dokusu rahatsızlıkları eşlik edebilir.

Doğum Öncesi Gelişim Bozuklukları:

Anne karnında iskelet sisteminin gelişiminde yaşanan aksaklıklar bu durumu tetikleyebilir.

Kıkırdak Yapısında Anormallikler:

Kıkırdakların fazla esnek veya orantısız büyümesi sternumun öne itilmesine yol açabilir.

Kunduracı Göğsü Dereceleri

Bu göğüs deformitesi genellikle üç farklı şiddet düzeyinde sınıflandırılır:

1. Derece (Hafif):

Hafif çıkıntılar, çoğunlukla yalnızca dış görünüm açısından rahatsız edicidir.

2. Derece (Orta):

Göğüs daha belirgin şekilde dışa çıkmış olabilir ve zaman zaman solunumda hafif zorluklar yaşanabilir.

3. Derece (Ağır):

Şiddetli çıkıntılarda kalp ve akciğerler üzerinde baskı oluşabilir, bu da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Tedavi Yöntemleri

Tedavi planı, deformitenin ciddiyetine ve bireyin yaşına göre şekillenir. En sık tercih edilen yöntemler şunlardır:

Ameliyatsız Yöntemler

Ortopedik Korse (Brace): Göğüs kafesine dışarıdan baskı uygulayan özel korseler, özellikle ergenlik döneminde etkilidir.

Vakum Terapisi: "Vacuum bell" olarak adlandırılan cihazlar göğse negatif basınç uygulayarak zamanla deformasyonu düzeltmeye çalışır.

Fizik Tedavi ve Egzersizler: Kasların güçlendirilmesi ve duruşun iyileştirilmesi amacıyla destekleyici egzersiz programları uygulanır.

Cerrahi Müdahale

Sternum Düzeltme Ameliyatı: Şiddetli vakalarda sternum ve çevresindeki kıkırdak dokular cerrahi olarak yeniden şekillendirilir.

Açık veya Kapalı Teknikler: Hastanın yaşı ve sağlık durumuna göre farklı cerrahi yaklaşımlar tercih edilebilir.

Ameliyatın Olası Riskleri

Her cerrahi müdahalede olduğu gibi kunduracı göğsü ameliyatında da bazı riskler mevcuttur:

Enfeksiyon ve yara iyileşme sorunları

Kanama Genel anesteziye bağlı komplikasyonlar

Kalıcı yara izi Deformitenin tekrarlanma olasılığı

Solunum fonksiyonlarında geçici azalma

Sinir hasarına bağlı uyuşukluk veya ağrı

Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Tedavi edilmeyen vakalarda oluşabilecek komplikasyonlar şunlardır:

Kalp ve Solunum Problemleri:

Kalp ve akciğerlere yapılan baskı nedeniyle ritim bozuklukları ve nefes darlığı görülebilir.

Sık Solunum Yolu Enfeksiyonları:

Akciğer kapasitesinin azalması savunma sistemini zayıflatabilir.

Postür Bozuklukları:

Duruş bozukluğu, boyun ve sırt ağrılarına yol açabilir.

Psikolojik Sorunlar:

Estetik kaygı, sosyal çekinme ve depresyon gelişebilir.