Bebek ve küçük çocukların sağlığını tehdit eden en ciddi enfeksiyonlardan biri olan menenjit, beyin ve omuriliği çevreleyen zarların iltihaplanması sonucu ortaya çıkıyor.
Hastalığın bazı türleri oldukça bulaşıcı olup, erken teşhis edilmediğinde hayati tehlike oluşturabiliyor. Uzmanlar, menenjite karşı en etkili korumanın zamanında uygulanan aşılar olduğunu vurguluyor. Menenjit; bakteri, virüs, mantar ya da nadir de olsa parazitler yoluyla gelişebiliyor. Özellikle bakteriyel menenjit, çocuklarda hızlı ilerleyebilen ciddi komplikasyonlara neden olabiliyor. Neisseria meningitidis (meningokok) ve Streptococcus pneumoniae (pnömokok) gibi bakteriler, hapşırık, öksürük ve yakın temas yoluyla kolayca bulaşabiliyor.
Bulaşıcılık Etkene Göre Değişiyor
Viral menenjit genellikle daha hafif seyrediyor ve çoğu zaman destekleyici tedavi ile atlatılabiliyor. Fungal ve paraziter menenjitler ise daha çok bağışıklık sistemi zayıf bireylerde görülüyor ve genellikle doğrudan bulaşıcı sayılmıyor. Bu nedenle menenjit tedavisinde etkenin doğru tespiti hayati önem taşıyor.
Aşılar, Menenjite Karşı En Güçlü Silah
Bebeklik döneminde uygulanan bazı aşılar, menenjitin en yaygın ve tehlikeli türlerine karşı etkili bir koruma sağlıyor:
Hib Aşısı (Hemofilus influenzae tip b):
Bebeklere genellikle 2., 4. ve 6. aylarda uygulanıyor. 12-18. aylar arasında bir pekiştirme dozu ile bağışıklık güçlendiriliyor.
Konjuge Pnömokok Aşısı (KPA):
Streptococcus pneumoniae kaynaklı menenjite karşı korur. Aynı şekilde 2., 4. ve 6. aylarda uygulanıp, 12-15. ayda rapel dozu ile tamamlanıyor.
Meningokok Aşısı:
Türkiye’de rutin bebeklik aşı takviminde yer almamakla birlikte, risk grubunda bulunan bebekler için doktor tavsiyesiyle uygulanabiliyor. A, C, W, Y ve B serotiplerine karşı farklı türleri mevcut.
Anne Babalar Dikkatli Olmalı
Ateş, uyku hali, beslenme zorluğu, kusma, boyun sertliği, döküntü ve bıngıldakta şişlik gibi belirtiler menenjitin habercisi olabilir. Bu durumda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması büyük önem taşıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları, aşıların yalnızca bireysel koruma değil, toplumsal bağışıklık açısından da kritik olduğunu vurgularken, aileleri düzenli aşı takibini yapmaları konusunda uyarıyor.