BİLİM VE TEKNOLOJİ

NASA’nın Bennu Asteroidi Görevinden Çarpıcı Keşifler: Güneş Sistemi’nin Kökenlerine Işık Tutuyor

NASA’nın OSIRIS-REx göreviyle Bennu asteroidinden getirilen numuneler, Güneş Sistemi’nin erken dönem kimyasına dair yeni ipuçları ve Dünya’daki yaşamın yapı taşlarını oluşturan organik bileşiklerin varlığını ortaya koydu.

Abone Ol

Bilim insanları, Güneş Sistemi’nin nasıl oluştuğunu ve Dünya’daki yaşamın kökenlerini anlamak için asteroitler ve kuyruklu yıldızlar üzerinde yoğun araştırmalar yapıyor. Bu bağlamda, Güneş Sistemi’nin en eski yapılarından biri olarak kabul edilen Bennu asteroidi, NASA’nın OSIRIS-REx görevi kapsamında yüzeyinden alınan kaya ve toz örnekleriyle bilim dünyasının gündemine damgasını vurdu.

Mars ve Jüpiter arasında yer alan yoğun asteroit kuşağının önemli üyelerinden biri olan Bennu, yaklaşık 1,5 kilometrelik ekvator çapıyla nispeten küçük bir gök cismi. Yaklaşık 4,6 milyar yıl önce büyük bir çarpışmayla oluştuğu tahmin edilen Bennu, her altı yılda bir Dünya’ya 300 bin kilometreye kadar yaklaşarak yakından gözlemlenebiliyor.

Atmosfere girerek yeryüzüne düşen meteoritler, Güneş Sistemi’nin erken dönemine ışık tutan değerli bilgiler taşımakla birlikte, atmosferde ve Dünya’daki ortamda yaşadıkları kimyasal değişimlerden dolayı bozulma riski taşıyor. Bu nedenle, doğrudan uzaydan alınan numuneler, araştırmacılar için çok daha kıymetli ve güvenilir veri kaynağı oluyor.

2020 yılında Bennu’nun yüzeyinden yaklaşık 120 gram kaya ve toz örneği toplandı ve 24 Eylül 2023’te Dünya’ya ulaştırıldı. NASA’nın OSIRIS-REx görevi, şimdiye kadar bir asteroitten getirilen en büyük numune miktarını sağladı. Japon Uzay Ajansı’nın Itokawa ve Ryugu asteroitlerinden sadece birkaç gram örnek getirebildiği düşünüldüğünde, Bennu’dan gelen numunenin büyüklüğü ve zenginliği dikkat çekiyor.

Yapılan analizlerde Bennu örneklerinin, karbon, nitrojen ve amonyak açısından zengin olduğu ve birçok meteoritten daha fazla organik bileşik içerdiği belirlendi. Ayrıca, tuz minerallerinin çeşitliliği ve miktarı açısından da benzersiz olduğu ortaya çıktı. Araştırmalar, asteroidin yüzeyinde milyarlarca yıl önce var olmuş sıvı suyun izlerini ve buna bağlı olarak oluşan sodyum karbonatlar, fosfatlar, sülfatlar ile florür gibi mineralleri doğruladı.

29 Ocak 2025’te yayımlanan iki önemli bilimsel çalışmada, Bennu örneklerinde DNA ve RNA’nın yapı taşları olan beş temel nükleobazın (adenin, guanin, sitozin, timin ve urasil) tamamı tespit edildi. Ayrıca, bilinen 20 amino asitten 14’ü bulunarak yaşamın temel bileşenlerine dair güçlü kanıtlar sağlandı. İlginç bir şekilde, örneklerde Dünya’daki biyolojik süreçlerde yer almayan bazı amino asitler de saptandı.

Bu bulgular, Güneş Sistemi’nin erken dönemlerinde gerçekleşen kimyasal süreçlerin, yaşam için kritik organik bileşiklerin oluşumunda önemli rol oynadığını gösteriyor. Bennu’dan gelen bozulmamış ve kirlenmemiş numuneler, sadece Güneş Sistemi’nin tarihine ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda Dünya’daki yaşamın temel moleküler yapı taşlarının uzayda da var olduğunu kanıtlıyor.

Bilim insanları, Bennu örnekleri üzerinde süren detaylı incelemelerin, önümüzdeki yıllarda yaşamın kökenine dair yeni sorulara cevap bulacağını ve evrenin kimyasal evrimine dair pek çok sırrı açığa çıkaracağını belirtiyor.

Kaynak; Tübitak