Türkiye'nin dört bir yanında bir cenaze haberi geldiğinde, mutfaklarda kavrulan helva kokusu yükselir. Acının, hatıranın ve dua ile paylaşımın simgesi haline gelen bu gelenek, sadece bir tatlı değil, yüzyıllardır yaşatılan bir kültürel miras. Peki ölen bir kişinin ardından neden helva kavrulur? Bu uygulamanın kökeni nereye dayanıyor?
Helva: Yasın ve Umudun Kokusu
Cenazelerin ardından yapılan helva, ilk günle birlikte yedinci, kırkıncı, elli ikinci günlerde ve yıldönümlerinde tekrarlanır. Bu sadece bir ikram değil, aynı zamanda bir anmadır. Helvanın kavrulurken etrafa yaydığı koku, birçok kültürde ölünün ruhuna ulaşan bir “manevi yemek” olarak görülür. Helva, Anadolu'nun bazı bölgelerinde “can helvası”, “can aşı” veya “hayır” adıyla da bilinir. Bu isimler bile, ölümle gelen yokluğun içinde bir dayanışma ve ruhani bağlılık olduğunu gösterir.
Kökeni Binlerce Yıl Öncesine Uzanan Bir Gelenek
Arkeologlar, Doğu Anadolu’da yapılan kazılarda, özellikle Van bölgesinde 3000 yıl öncesine ait mezarlarda çanak ve çömlek içinde yiyecek kalıntılarına rastladı. Bu bulgular, ölen kişinin sevdiği yemeklerin mezara konduğunu ve ölüm sonrası yaşam inancının geçmişten bugüne taşındığını gösteriyor. Helva ise zamanla bu uygulamanın sade, simgesel ve topluca paylaşılabilir bir formuna dönüşmüş durumda.
Birlikte Kavrulan Yas ve Dayanışma
Helva kavurmak, tek başına yapılan bir iş değildir. Cenaze evinde genellikle kadınlar bir araya gelir, helvayı birlikte kavurur. Bu ortak hareket, yasın paylaşılması, acının bölüşülmesi ve topluluk desteğinin en somut hali olarak kabul edilir. Aynı zamanda, ölünün ardından yapılan bu ikram, yaşayanlara yönelik bir hatırlatma da taşır: Hayat devam ediyor ve birlikte olmak iyileştirir.
Helva Sadece Tatlı Değildir
Helvanın dağıtılması, ölen kişinin ruhuna dua gönderilmesiyle bütünleşir. İkram edilen her kaşık, bir dua, bir hatıra ve bir vedadır. Toplumun çeşitli kesimlerinde helva “ölüm yemeği” olarak değil, “hatıra yemeği” olarak kabul edilir. Bazı yörelerde ise helvanın dağıtıldığı günlerde kazma-kürek tutanlar, yani mezar kazıcıları da unutulmaz. Onlara özel helva hazırlanır, bu da toplumun her kesimine duyulan saygının göstergesidir.
Yaşayan Gelenek, Unutulmayanlar İçin
Bugün bile Türkiye'nin farklı şehirlerinde cenazeden sonra kavrulan helva, eskiyle yeninin buluştuğu bir noktada duruyor. Modern kent yaşamında bile bu gelenek kaybolmuyor; çünkü helva, geçmişin bilgeliğini, bugünün acısını ve geleceğin umudunu bir araya getiriyor.





