Orta Asya, sadece tarih kitaplarında değil, taşın her zerresine kazınmış kültürüyle de göz kamaştırıyor. Bugün Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan sınırlarında yer alan birçok tarihi yapı, bölgenin ihtişamlı geçmişine ayna tutuyor. İşte, geçmişin sesini günümüze taşıyan en dikkat çekici yapılar:

1. Registan Meydanı – Semerkant, Özbekistan

Semerkant’ın kalbinde yer alan Registan Meydanı, üç devasa medreseyle çevrili büyüleyici bir alandır. Emir Timur’un torunu Uluğ Bey tarafından 15. yüzyılda yaptırılan bu meydan, sadece mimari açıdan değil, tarihsel önemiyle de dikkat çeker. Zamanla zayıflayan yapılar, depremlere karşı güçlendirilmiş ve yeniden ayağa kaldırılmıştır. Özellikle Tilla-Karı Camii'nde yapılan restorasyon sırasında 120.000 metreküp toprak temizlenmiştir.

2. Kalta Minare – Hive, Özbekistan

Hive’nin sembolü haline gelen Kalta Minor Minaresi, tamamlanamamış olmasına rağmen hayranlık uyandıran bir yapı. 1852 yılında başlanan inşaat, Hive Hanı Muhammed Emin Han’ın ölümüyle yarım kalmış. Tamamı çini ve majolika ile kaplı olan minare, mimari özgünlüğü ve etkileyici renkleriyle turistlerin ilgisini çekiyor. Minarenin tamamlanamaması hakkında birçok efsane de halk arasında dilden dile dolaşıyor.

3. Ark Kalesi – Buhara, Özbekistan

Ark Kalesi, Buhara’nın geçmişine tanıklık eden devasa bir yapıdır. 5. yüzyılda inşa edilen kale, sadece bir askeri üs değil, aynı zamanda saray kompleksi olarak da kullanılmıştır. 1920’ye kadar işlevini sürdüren kale, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Kaleyi ziyaret edenler, Buhara tarihinin derinliklerine bir yolculuk yapma fırsatı buluyor.

4. Kukeldaş Medresesi – Taşkent, Özbekistan

Taşkent’in simge yapılarından biri olan Kukeldaş Medresesi, 1570 yılında inşa edilmiştir. Depremler, yıkımlar ve onarımlar arasında varlığını sürdüren yapı, zaman içinde kervansaray, kale, hatta ateizm müzesi olarak da hizmet vermiştir. 1990’lı yıllarda tekrar medrese olarak işlev kazanmıştır. Sarı tuğlaları ve 20 metre yüksekliğindeki görkemli portali ile dikkat çeker.

5. Karakol Katedrali (Kutsal Üçlü Kilisesi) – Karakol, Kırgızistan

Kırgızistan’ın doğusunda yer alan Karakol Katedrali, ahşap mimarisi ve zarafetiyle öne çıkar. 1895 yılında bir deprem sonrası yıkılan eski kilisenin yerine inşa edilmiştir. Issık Göl’e yakın konumu ve 26 metrelik yüksekliğiyle Karakol’un en görkemli yapılarındandır. Rus Ortodoks mirasının güçlü bir temsilcisi olarak hâlâ ayaktadır.

6. Türkmenbaşı Ruhî Camii – Aşkabat, Türkmenistan

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat yakınlarında bulunan Türkmenbaşı Ruhî Camii, 2004 yılında tamamlanmıştır. 91 metrelik minareleri, ülkenin bağımsızlık yılına ithafen inşa edilmiştir. Orta Asya’nın en büyük camisi olan yapı, devasa kubbesi ve beyaz mermer kaplamasıyla dikkat çeker. Cami, aynı zamanda Türkmenbaşı’nın anıt mezarını da barındırmaktadır.

7. Burana Kulesi – Tokmok, Kırgızistan

İpek Yolu’nun eski duraklarından biri olan Burana Kulesi, 9. yüzyılda Karahanlılar döneminde inşa edilmiştir. Başlangıçta 45 metre olan yüksekliği, 15. yüzyıldaki bir depremle 25 metreye düşmüştür. Hem gözetleme kulesi hem minare olarak kullanılmış olan Burana, çevresindeki tarihi kalıntılarla birlikte kültürel bir kompleks oluşturur.

Orta Asya’nın bu tarihi yapıları, hem görsel ihtişamları hem de taşıdıkları derin kültürel miras ile bölgeyi keşfetmek isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Ziyaretçiler bu yapılar sayesinde sadece mimariyle değil, aynı zamanda geçmişin ruhuyla da buluşuyor.

Muhabir: Merve Kiraz