Hepimiz başkasında çok beğendiğimiz bir parfümü kendimize sıktığımızda, kokusunun bambaşka olduğunu fark etmişizdir. Peki, neden aynı şişeden çıkan koku herkesin teninde farklı oluyor? İşin sırrı, cildimizin benzersiz kimyasında ve biyolojisinde saklı.

Cildimizin yapısı, parfümün tenimizde nasıl koklayacağını doğrudan etkiliyor. Cildin asidik yapısı (pH değeri 4,5 ile 5,5 arasında değişir), üzerindeki bakterilerin türü ve parfümdeki moleküllerin kalıcılığı bu kokuyu belirliyor. Daha asidik bir ciltte, parfümün bazı bileşenleri daha hızlı değişebilir ve bu da kokunun kişiden kişiye farklılaşmasına yol açar.

Bunun yanı sıra, cildimizin yağ oranı da büyük rol oynuyor. Yağlı ciltler, parfümdeki uçucu kokuların daha uzun süre kalmasını sağlarken, kuru ciltlerde bu kokular daha çabuk kaybolur. Bu yüzden aynı parfüm, yağlı bir ciltte kalıcı ve yoğun kokarken, kuru bir ciltte sanki çok daha hafif ya da farklı bir koku yayabilir.

Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar ise ciltte yaşayan bakterilerin parfüm kokusunu şekillendirmede önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Ciltte bulunan bazı bakteriler, ter ve yağ bileşenleriyle etkileşime girerek yepyeni koku bileşenleri oluşturuyor. Bu da kişisel koku farklılıklarının başka bir nedeni.

Ayrıca, parfümün kokusu sadece kişiden kişiye değil, vücudun farklı bölgelerinde de değişiklik gösterebiliyor. Örneğin bilekte güzel kokan bir parfüm, boyunda bambaşka bir aromaya dönüşebilir. Çünkü cildin her bölgesi, sıcaklık, nem, yağ miktarı ve mikrobiyota bakımından farklı özellikler taşır.

Sonuç olarak, parfüm seçerken sadece şişedeki kokuya değil, kendi teninizde nasıl değiştiğine dikkat etmek çok önemli. Çünkü gerçek koku, parfümün cildinizle buluştuğu anda ortaya çıkar.

Kaynak; TÜBİTAK

Muhabir: Merve Kiraz