Gün içinde boş kaldığımız anlarda elimiz farkında olmadan telefona gidiyor, parmaklarımız ise alıştığımız uygulamalarda gezinmeye başlıyor. Stanford Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, bu tekrarlayıcı davranışların aslında ne kadar otomatikleştiğini gözler önüne serdi.
Çalışmaya göre, bilinçli düşünme süreci beyinden yüksek enerji talep ediyor. Ancak sık tekrarlanan davranışlar, beynin bu süreci ‘otomatik moda’ almasına yol açıyor. Tıpkı araba kullanmayı yeni öğrenen birinin her detaya odaklanması ama deneyimli bir sürücünün süreci neredeyse düşünmeden yönetmesi gibi.
Aynı durum sosyal medya kullanımında da geçerli. Sürekli aynı uygulamaları açmak ve içerikleri refleksif şekilde kaydırmak, çevresel farkındalığımızı düşürüyor ve zihinsel mevcudiyetimizi azaltıyor.
Uzmanlar bu döngüyü kırmak için basit ama etkili bir öneride bulunuyor:
"Düşünüyor muyum, yoksa sadece kaydırıyor muyum?"
Bu soruyu kendimize sık sık sormak, alışkanlıktan farkındalığa geçişin ilk adımı olabilir.