Erzinan Binali Yıldırım Ünevirsitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ile kariyer söyleşisi gerçekleştirildi. Söyleşi de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Ögretim Üyesi Prof. Dr. İ. Ethem Geçim öğrencilere hitap etti.

Geçim konuşmasında, " Her yıl fizik, tıp, kimya, edebiyat, ekonomi ve barış alanında nobel ödülleri veren, halihazırda dünyanın barış havarisi olarak görülen isveç 1935-1976 yılları arasında 58 bini kadın, 62 bin isveçli vatandaşını zorla kısırlaştırmıştır.

Kısırlaştırmanın nedenleri, kurulmakta olan endüstri toplumunun gerektirdiği sağlıklı işgücünü yaratmak ve bu aşamada gereksiz sağlık harcamalarından kurtulmak için kalıtımsal hastalık sahibi kişilerin çocuk sahibi olmalarını önlemekti.

Münih Üniversitesi'nde yürütülen psikiyatrik genetik çalışmalarının sonucu olarak, Naziler 1933'te ruhsal rahatsızlığı bulunan insanların kısırlaştırılmaları yasasını çıkardıktan 1 yıl sonra, 1934'te İsveç meclisinde alınan bir kararla 40 yıl boyunca sakatlar, kalıtımsal hastalığı, psikolojik rahatsızlığı olanlar, alkolikler ve herhangi bir şekilde "sosyal yaşama uyum sağlayamayacağı" düşünülen kişiler zorla kısırlaştırıldılar. 

Yasa sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla İsveç ırkının ıslah edilmesi ve diğer ırkların fiziksel ve genetik olarak önüne geçilmesi hedefini güdüyordu. Yasadan sadece İsveçli sakat ve hastalar değil, Kuzey Avrupa'da göçebe yaşam süren sağlıklı tatarlar, çingeneler ve laponlar da nasibini aldı.

İşin ilginç yanı 1934-1976 yıllarında İsveç'te faşist veya ırkçı bir parti değil, 1932-1936-1940-1944-1948-1952-1956-1958-1960-1964-1968-1970-1973 genel seçimlerinin tamamından zaferle çıkan iktidardaydı. Koalisyon yoktu, İsveç sosyal demokratları tek başına iktidardaydılar.

İsveç'in yanısıra danimarka gibi küçücük bir ülkede bile, 1930-1960 arası, 11 bin kişi kısırlaştırıldı. İskandinav ülkelerinde zorla kürtaj ve kısırlaştırmanın büyük bölümünün ikinci dünya savaşından sonra ve sosyal demokrat iktidarlar döneminde yapılması dikkat çekicidir.
Nazi Almanyası'ndaki faşist ve ırkçı katliamları lanetleyen "demokrat" batı toplumları, nedense kendi ülkelerindeki insanlık dışı uygulamaya sırtlarını dönmüşlerdir." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İ. Ethem Geçim  konuşmasının son bölümünde ise  " Çoğalmasını istemedikleri İsveç’in yerli halkı var Amerikan Kızılderilileri gibi onları da zorla kısırlaştırmışlar. Yani Hitler’in Mussolini'nin bu işi daha fazla fikirlerine uygun olarak kendi insanlarına teklileştirme politikası uygulamış ve bunu da en vahşi şekilde yapmışlar. Ve bu kökenden gelen insanlardan medet uman Kürtler ve diğer milletlerin vay haline" dedi.

Bir Tıp Fakültesi öğrencisinin doktorların yurt dışına gitmesi konusundaki düşüncelerini sorması üzerine ise, Prof. İ. Dr. Ethem Geçim: "Bu aslında bir aidiyet meselesidir. Kendinizi nereye ait  hissediyorsanız orada görev yapmalısınız. Dışarıdan farklı şeyler görür ve hissedersiniz.  Yabancı bir ülkeye gittiğiniz zaman  hissettiğiniz gibi olmadığını görürsünüz.  İnançları dünyaları farklı olan insanlar arasında isminizi de değiştirseniz siz orada yabancısınız. Sizi hiç bir zaman kendilerinden kabul etmezler" şeklinde düşüncelerini dile getirdi

Yenidoğan Canlandırma Programı eğitimi başladı Yenidoğan Canlandırma Programı eğitimi başladı

Ethem Geçim Söyleşi (2) 1280X576

Toplantı saat 14.00'te Gençlik Spor İl Müdürlüğü Kız Öğrenci Yurdu sosyal tesis konferans salonunda gerçekleşti. Moderatörlüğünü Kübra Pamukçuoğlu'nun yaptığı söyleşi ilgi ile takip edildi.

Söyleşi öğrencilerin soru ve Etem Geçim'in cevapları ile geçti. 

Editör: Sena ERDOĞAN