Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliklerinden biri olan Saltuklular’ın kadın hükümdarı Mama Hatun’un izleri, Erzincan’ın Tercan ilçesinde hâlâ canlılığını koruyor. Adeta bir külliye görünümünde olan Mama Hatun Türbesi, kervansaray, hamam ve mescid, hem siyasi gücün hem de mimari zarafetin sembolü.

Kervansarayın Sessiz Şahitliği

Tercan’da yer alan Mamahatun Kervansarayı, yapım kitabesi bulunmamakla birlikte, 13. yüzyıla tarihleniyor. T. Erdoğan Şahin, A. Tevhid ve Ravendi gibi kaynakları referans alarak yapının bu dönemde inşa edildiğini belirtir. Türbenin doğusunda, yaklaşık 30 metre mesafede yer alan bu yapı, geçirdiği onarımlarla özgünlüğünü kısmen yitirmiş olsa da yapılan çevre düzenlemeleriyle restore edilerek koruma altına alınmıştır.

Osmanlı kent hanları planına benzer bir yapıya sahip olan kervansaray, sarımsı renkli düzgün kesme kireçtaşı ile inşa edilmiştir. Çevresi, konik çatılı 16 silindirik yarım kuleyle güçlendirilmiş ve doğusunda sivri kemerli bir taçkapı yer almaktadır. Avlunun kuzey ve güneyinde yük hayvanlarına ait uzun ahırlar, bir dizi hücreyle birlikte sıralanır. Mimari yapısıyla 12. yüzyılın sonlarına tarihlenmesi de olasıdır.

Hamam ve Mescid: Külliyenin Tamamlayıcıları

Kervansarayın kuzeydoğu köşesinde yer alan Mama Hatun Hamamı, kitabesi bulunmamakla birlikte kervansarayla aynı dönemde yapıldığı düşünülmektedir. Ancak zamanla özgün özelliklerini büyük ölçüde kaybetmiştir. Külliye içerisinde yer alan ve Evliya Çelebi’nin sözünü ettiği mescid, I. Dünya Savaşı sırasında yıkılmış ve yerine yeni bir cami inşa edilmiştir.

Anadolu’da Eşi Benzeri Olmayan Bir Türbe

Saltuklu Prensesi Mama Hatun adına 1192 yılında yaptırılan Mama Hatun Türbesi, mimarisiyle dikkat çekici bir yapı olarak öne çıkar. Türbenin inşası, Saltuklu Devleti’nin 1202’deki yıkılışı dikkate alındığında, 1192–1202 yılları arasında gerçekleşmiştir. Mimarının adı ise kitabede Ahlatlı Ebu’n-Nema bin Mufaddal olarak geçmektedir.

Sarıya yakın kesme taşla ve son derece itinalı bir işçilikle yapılan türbe, iki bölümden oluşmaktadır: biri türbe, diğeri çevreleyen kalın kuşatma duvarıdır. Duvarlar, 2.50 metre kalınlığında, 13.50 metre çapında ve 10.50 metre yüksekliğindedir. Bu duvarlara sivri kemerli on üç derin niş açılmıştır ve büyük olasılıkla lahit yerleştirme amaçlıdır.

Giriş portalindeki yonca yaprağı biçimindeki niş, mukarnas dolgular, dilimli rozetler ve düğüm motifleriyle süslenmiştir. Kümbetin gövdesi dilimli konik bir külahla örtülmüş ve bu külah, yapının gövdesiyle mükemmel bir uyum içindedir.

Tarihin Güçlü Kadını: Mama Hatun Kimdir?

Saltuklu Beyliği’ne 1191 yılında ağabeyi Nâsırüddin Muhammed’in ardından geçen Mama Hatun, Saltuklu hükümdarı II. İzzeddin Saltuk’un kızıdır. Bir kadın olarak erkek egemen bir toplumda hükümdar olması, eski Türklerde kadının toplumdaki yeri ve gücünü İslamiyet sonrasında da koruduğunu gösterir.

Arap kaynaklarında “Erzurum sâhibesi” olarak anılan Mama Hatun, döneminde siyasi mücadelelerden de geri durmamıştır. 1191’de Eyyubî ordularının Malazgirt’e yönelik kuşatmasında ordusunun başında savaşa katılmıştır. 1201 yılında ise iktidar mücadelesi içinde olduğu yeğenleri tarafından tahtından indirilmiş ve hapsedilmiştir. Bundan sonraki yaşamı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Evliya Çelebi'nin Kaleminden Mama Hatun

Ünlü seyyah Evliya Çelebi, 1640 yılında geldiği Tercan’da, Mama Hatun’u “azize”, “yıldız gibi temiz” olarak tanımlar. Türbesinin süslemelerinden, mermer sandukasından ve külliyeye ait cami ile hamamdan bahseder. 7 yıl sonraki ziyaretinde ise köyün büyüdüğünü ancak Mama Hatun’un kurduğu vakfa ait gelir kaynaklarına el konulması sebebiyle imaretin sahipsiz kaldığını ve harabeye dönüştüğünü belirtir.

Depreme Direnen Miras

Tercan ilçesi birinci derece deprem kuşağında yer almasına rağmen Mama Hatun’un yaptırdığı bu eserlerin günümüze kadar ulaşması, yapıların inşasında gösterilen titizliği ortaya koymaktadır. Kervansaray, hamam, türbe ve mescidden oluşan bu külliye, Anadolu’da kadın hükümdarların da ne denli güçlü ve vizyoner olabileceğini gösteren eşsiz bir örnektir.

Tarih sadece savaşlar ve erkek kahramanlarla değil, bir kadın hükümdarın inşa ettirdiği abidevi yapılarla da yazılır. Erzincan-Tercan’daki Mama Hatun Külliyesi, hem mimarisi hem de ardındaki hikâyesiyle Anadolu’nun en özgün tarihî miraslarından biri olmaya devam ediyor.

Muhabir: Merve Kiraz