İtalya’nın Akdeniz'deki incisi Sardinya Adası, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda gizemli geçmişiyle de dikkat çekiyor. Adanın kırsal bölgelerinde, zamanın ötesinden gelen taş devri tanıkları yükseliyor: Nuraghe kuleleri. Bu etkileyici yapılar, yaklaşık 3.500 yıl önce bölgede yaşamış olan Nuragik halkı tarafından inşa edilmiş, Avrupa’nın en eski ve en az anlaşılmış medeniyetlerinden birine dair ipuçları barındırıyor.
Nuraghe’ler, spiral şekilde yükselen taş odalarıyla göğe doğru adeta bir çağrı niteliğinde. Her biri, harç kullanılmadan ustalıkla yontulmuş bazalt taş blokların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Bloklar o kadar hassas yerleştirilmiş ki, yapılar yüzyıllara meydan okuyarak ayakta kalmayı başarmış. Kimi uzmanlara göre bu kuleler savunma, gözlem ya da dini törenlerde kullanılıyordu; bazı teorilere göre ise toplumsal hiyerarşinin göstergesiydi.
Bir deniz kabuğunun içini andıran kıvrımlı iç yapıları, sadece mimari bir harika değil, aynı zamanda dönemin mühendislik dehasına da işaret ediyor. Bugün hâlâ Sardinya’nın dört bir yanında yüzlerce Nuraghe bulunuyor; bazıları iyi korunmuş durumda, bazılarıysa doğanın ellerinde sessizce çözülüyor.
Arkeologlar, bu yapılarda halen çözülmeyi bekleyen çok sayıda sır olduğunu söylüyor. Yazı sistemine dair bir kanıt bulunmamış olması, Nuragik halkının geçmişine dair bilgileri daha da gizemli kılıyor. Ancak taşların diliyle konuşan bu yapılar, ziyaretçilerine görkemli bir tarih dersi veriyor.
Sardinya’ya yolu düşen gezginler için bu antik yapılar, sadece fotoğraflanacak bir manzara değil; binlerce yıl öncesinin hayal gücüyle temas etme fırsatı sunuyor.