Mart ayının sonlarına doğru Türkiye’ye gelen ve “yağmur kuşları” ailesinde yer alan kocagöz, sulak alanların sessiz ama dikkat çeken misafirlerinden biri. Genellikle gölet, bataklık ve nehir kenarları gibi suya yakın bölgelerde yaşamayı tercih eden bu göçmen kuş, iri sarı gözleriyle tanınıyor.
Kocagözlerin en belirgin fiziksel özelliği, adeta geceyi delip geçen büyük sarı gözleri. Açık kahverengi tüylerle kaplı vücudu üzerinde siyah çizgiler bulunurken, göz çevresi ve göğüs kısmında daha açık tonlarda, krem rengi tüyler dikkat çekiyor. Sarı-siyah gagaları kısa, uzun bacakları ise canlı sarı renkte.
Kocagözler, tarla ve bozkırlar gibi alçak bitki örtüsüne sahip alanlarda da görülse de suya olan yakınlık onlar için vazgeçilmez. Beslenme alışkanlıkları oldukça çeşitli: küçük solucanlar, böcekler, larvalar ve zaman zaman kurbağalarla besleniyorlar.
Kocagözün ötüşü de görünümü kadar ilginç. Doğada yankılanan “kur-liii kip-ip-ip” sesleri, bu türün varlığını duyuran en belirgin işaretlerden biri.
Doğa severler ve kuş gözlemcileri için özel bir öneme sahip olan kocagöz, aynı zamanda ekosistemin de önemli bir parçası. Uzmanlar, sulak alanların korunması gerektiğini ve bu türlerin yaşam alanlarının insan faaliyetleriyle tahrip edilmemesi konusunda uyarıda bulunuyor.