Harvard Üniversitesi'nden gelen şaşırtıcı bir araştırma, çikolatanın sadece lezzetli bir kaçamak olmadığını, aynı zamanda ne zaman yendiğine bağlı olarak metabolizmamız üzerinde farklı ve faydalı etkileri olabileceğini ortaya koydu.
Çikolata Yemenin Yeni Zamanları Keşfedildi
Yıllardır çikolatayı genellikle "yasak" bir tatlı olarak görenler için bu haber oldukça heyecan verici olabilir. Harvard'lı bilim insanları, postmenopozal kadınlar üzerinde yaptıkları detaylı bir çalışma ile, günde 100 gram çikolata tüketiminin bile kilo alımına yol açmadığını, aksine bazı metabolik faydalar sağlayabileceğini gözlemledi. İşin püf noktası ise çikolatanın tüketildiği zaman!
Sabah Çikolatası: Yağ Yakımına Dost!
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, sabahları çikolata yemenin vücut üzerindeki etkileri oldu. Güne çikolatayla başlayan katılımcılarda açlık glukoz seviyelerinde düşüş ve yağ yakımında artış gözlemlendi. Hatta bu gruptaki kadınlarda bel çevresinde bir miktar incelme de tespit edildi. Görünüşe göre, sabah çikolatası sadece güne tatlı bir başlangıç yapmakla kalmıyor, aynı zamanda metabolizmamızı da olumlu yönde etkiliyor. Üstelik, sabah çikolatası tüketenlerin günlük toplam enerji alımlarının da yaklaşık 300 kcal azaldığı belirlendi, bu da çikolatanın tokluk hissi yaratabileceği fikrini destekliyor.
Akşam Çikolatası: Uyku ve Aktiviteye Destek!
Peki ya akşam canımız çikolata çektiğinde ne olacak? Harvard araştırması buna da bir cevap sunuyor. Akşam veya gece saatlerinde çikolata tüketen katılımcılarda ise karbonhidrat oksidasyonunda artış ve fiziksel aktivitede yükseliş gözlemlendi. Dahası, akşam çikolatası yiyenlerin uyku düzenlerinin daha iyi olduğu ve uykuya dalış sürelerinde daha az düzensizlik yaşadıkları belirtildi. Bu bulgular, çikolatanın uyku kalitesi üzerinde de beklenmedik olumlu etkileri olabileceğini düşündürüyor. Akşam çikolatası tüketenlerin de günlük enerji alımlarının yaklaşık 150 kcal azaldığı saptandı.
Mikrobiyota ve Zamanlamanın Önemi
Araştırma, çikolatanın tüketildiği zamanın sadece metabolizmayı değil, aynı zamanda bağırsak mikrobiyotasının kompozisyonunu ve fonksiyonunu da etkilediğini gösterdi. Bu da, yediğimiz besinlerin sindirim sistemimizdeki canlılar üzerindeki etkisinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Sonuçlar, "ne yediğimiz" kadar, "ne zaman yediğimizin" de sirkadiyen ritimlerimiz ve genel sağlığımız üzerindeki derin etkisini vurguluyor.
Bu çalışma her ne kadar küçük ölçekli ve postmenopozal kadınlar üzerinde yapılmış olsa da, çikolata tüketimi hakkındaki geleneksel düşüncelerimizi değiştirecek potansiyele sahip. Belki de artık kendimize bir parça çikolatayı günün doğru saatinde, suçluluk duymadan ikram etme zamanı gelmiştir!