Gece geç saatlere kadar uyanık kalanlar için uzmanlardan kritik bir uyarı geldi. Uzmanlar, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının yalnızca günlük yaşam kalitesini değil, uzun vadede beyin fonksiyonlarını ve nörolojik sağlığı ciddi biçimde tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Özellikle uyku apnesinin ilerleyen yaşlarda beyin hastalıkları açısından önemli bir risk faktörü olduğu vurgulanıyor.
Antalya’da düzenlenen bir sağlık kongresinde değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, uykunun yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirterek, “İnsan hayatının yaklaşık üçte biri uykuda geçiyor. Bu dönem, beyin ve vücut için adeta bir bakım ve onarım sürecidir” görüşünü dile getirdi. Uzmanlara göre uykudan tasarruf etmeye çalışmak, kısa vadede zaman kazandırıyor gibi görünse de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.
Büyük şehirlerde yoğun iş temposu ve sosyal hayatın uyku düzenini bozduğuna dikkat çeken uzmanlar, insanların günün büyük bölümünü işte ve trafikte geçirdiğini, eve kaldığında ise kendine zaman ayırmak için uykudan fedakârlık ettiğini belirtiyor. Bunun sonucunda ideal kabul edilen 7–7,5 saatlik uyku süresinin karşılanamadığı ve uyku hijyeninin bozulduğu ifade ediliyor.
Uyku hijyenindeki bozulmanın çocuklarda okul başarısını, yetişkinlerde ise iş performansını olumsuz etkilediğini kaydeden uzmanlar, uykusuzluğun toplumda yaygın olmasına rağmen yeterince ciddiye alınmadığını vurguluyor. Yapılan değerlendirmelere göre, her iki kişiden biri uykusuzluk yaşadığını ifade ederken, doktora başvuranların oranı yüzde 5–6 seviyesinde kalıyor. Uzmanlar, kronik uykusuzluğun basit bir şikâyet değil, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunun altını çiziyor.
Uykusuzluk yaşayan bireylerin çoğunun uykuya dalmakta zorlandığı, uykuyu sürdüremediği ya da sabahları dinlenmeden uyandığı belirtiliyor. Saatlerce yatakta uyku bekleyen, sabah yorgun ve gergin kalkan kişilerin mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Uzmanlar, çoğu zaman basit bir horlama problemi gibi görülen uyku apnesinin ise çok daha ciddi sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Tedavi edilmeyen uyku apnesinin zihinsel kapasitede azalmaya yol açabileceği, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek nörolojik hastalıklar için zemin hazırladığı belirtiliyor. Gece horlama, nefes durması ve gündüz aşırı uyku hali yaşayan kişilerin mutlaka değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Uyku apnesi olan bireylerde gece boyunca düşen oksijen seviyesinin, bilişsel fonksiyonları olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
Uyku sorunlarında bilinçsiz ilaç kullanımına da dikkat çeken uzmanlar, uzun süreli ve kontrolsüz ilaç kullanımının ciddi yan etkilere neden olabileceğini belirtiyor. Uzmanlara göre uyku bozukluklarında ilk hedef ilaçsız tedavi olmalı. Davranışsal yöntemlerle yanlış öğrenilmiş uyku alışkanlıklarının düzeltilmesi sayesinde birçok hastada başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.