Türk televizyonlarında yaz dizileri, her yıl aynı hikâyelerle ekranlara geliyor. Birçok izleyici, “Bu diziyi daha önce izlemiştim” hissini yaşıyor. Yaz dizileri, genellikle düşük bütçeyle çekilen ve ortalama reytinglerle izleyici bulan projeler olurken, bazıları ise unutulmaz ve kült yapımlar arasında yer alabiliyor. Ancak genellikle, hikâyelerin çok farklı olması beklense de aslında temalar ve karakterler yıllardır değişmiyor.

Fakir Bir Kız, Zengin Bir Oğlan

Yaz dizilerinin olmazsa olmazı, fakir bir kız ile zengin bir oğlanın aşkı. Bu fakir kız, her zaman alımlı, güzel ama bir o kadar da salaş ve fakirliği her fırsatta vurgulayan bir karakter oluyor. Evleri, mahalleleri çok da fakir değil aslında; genellikle şık, ancak imajı yansıtmayan bir yaşam sunuluyor. Zengin oğlan ise en iyi okullarda eğitim almış, zengin bir aileye sahip, yönetici ya da başarılı bir iş adamı olmalı. Kendisinin üstünlükleri, maddi gücü ve fiziksel cazibesi, onu "alfa erkek" yapıyor.

Alfa Erkek ve Yılanlar

Hikayenin olmazsa olmazlarından biri de bu "alfa erkek". Güçlü, zeki, kaslı ve yaratıcı olmalı, aynı zamanda birçok hobisi bulunmalı. Ancak bu zengin ve kaslı erkeğin hayatında zorlu rakipler de bulunacak. Çünkü fakir kızımızın kendine özgü bir cazibesi var. Sadece saf, sevimli ve sempatik olmak yeterli, zengin ve yakışıklı erkeklerin ilgisini çekmesi için… Tabii bu saf kız, etrafında her türlü hilekâr kadını da görmek zorunda kalacak.

Fakat Gerçekten Yeni Bir Şey Var Mı?

İzleyiciler, her yaz dizi sezonunda aynı hikâyenin içinde dönüp durduklarını hissediyorlar. Çevrelerinde cazip, kirli oyunlar oynayan kadınlar, onlardan uzak durmaya çalışan ama sonunda hep aşkı bulacak olan saf ve sevimli kızımız, zengin erkekle kavuşacak mı sorusunun cevabını merak ediyorlar. Ancak yıllar içinde yapılan bu “aşk hikayeleri” izleyicilere “Bu hikayeyi üçüncü kez izledim” dedirtiyor.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu