Zeytin ağaçlarıyla incir ağaçları arasındaki ekolojik ilişki, bilimsel açıdan oldukça dikkat çekici. Gündüz karbondioksit salıp gece oksijen üreten bu iki ağaç, doğadaki çoğu bitkinin tersine çalışıyor. İncir yaprak dökerken, zeytin her daim yeşil kalıyor ve sürekli oksijen salmaya devam ediyor.
Ege’de, özellikle denize yakın bölgelerde sabaha karşı oluşan sisli bulutlanmanın, zeytin ağaçlarının yaydığı oksijen ve iyot karışımından kaynaklandığı düşünülüyor. Ancak bu doğal işleyişin çok daha stratejik bir tarafı var: Zeytin sineğiyle mücadelede incir ağacı, adeta biyolojik bir tuzak görevi görüyor.
Zeytin ve incir ağaçları aynı dönemde meyve verirken, incirin olgunlaşan meyvelerinden akan tatlı bal, zeytin sineklerini kendine çekiyor. Bu doğal cazibe tuzağı sayesinde zeytin meyvesi korunurken, incir balıyla beslenen sinekler bir süre sonra zehirlenerek ölüyor.
Geçmişte zeytinliklerde bilinçli olarak bırakılan birkaç incir ağacı, bu biyolojik savaşta etkili bir rol üstlenmişti. Ancak bugün birçok üretici, sinek topluyor gerekçesiyle bu ağaçları kesip odun yapıyor. Bu bilinçsiz uygulama ise zeytin sineği gibi zararlıların hızla yayılmasına neden oldu.
Uzmanlar, doğal dengeye saygı duyulması ve zeytinliklerde stratejik olarak incir ağaçlarının korunması gerektiğini vurguluyor.