“İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” nin, Birleşmiş Milletler’de kabul edilişinin 68. yıldönümündeyiz. 10 Aralık 1948 ‘de kabule edilen bildirge ile, “İnsan Hakları” olayı uluslar arası alanda gündemdeki yerini almıştır. Ve hep gündemde kalmaya devam etmiştir. Çünkü, aradan geçen bunca yıla rağmen, dünyanın şurasında, burasında insan hakları ihlalleri meydana gelmektedir.
 
Ülkemizde özellikle, Avrupa Birliği’ne girme çabalarının yoğunlaşması ile birlikte, “İnsan Hakları” konusuna daha bir ağırlık verilmiştir. İnsan Hakları’ndan sorumlu Devlet Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeler çerçevesinde, tüm İllerde ve İlçelerde “İnsan Hakları Kurulları” oluşturulmuştur. Böylece insan haklarının korunmasına, bilinmesine, ihlallerin önlenmesine çalışılmıştır.
 
Bu arada, 2000 yılında Erzincan’da kurulan İl İnsan Hakları Kurulu’nun 15 üyesinden biri de bendim. Bir süre bu kurulda görev yaptım.
 
Hiç şüphesiz, insan haklarının korunması ve güvence altına alınması, çağdaş yaşamın vazgeçilmez kuralı olarak kabul edildiği günümüzde, toplumda insan hakları bilincinin yerleşmesine ihtiyaç vardır. Bu hak, yeterince bilinecektir ki, insan hakları korunabilsin.
 
Doğaldır ki, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi çabaları, Avrupa Birliği istediği için değil, bir hukuk devleti olan Ülkemiz insanlarına her zaman gerekli olduğu için sürdürülmektedir. Sürdürülmeye de devam edecektir.
 
İnsan hakları olayında, insanlarımızın bilgilendirilmesi önemli ve gerekli bir uğraş olarak kabul edilmektedir. O nedenledir ki, Ülkemizin diğer yörelerinde olduğu gibi Erzincan’da da zaman zaman bu konuda konferanslar düzenlenmiştir. Toplulukların bulunduğu yerlerde, bilgilendirme toplantıları yapılmıştır. İnsanların haklarını koruması ve kullanmasını öğrenmesi istenmiştir.
 
“İnsan Hakları” olayında, toplumun bazı kesimlerini yanlış değerlendirmelere sevk eden tutum ve davranışların olduğu da görülmüştür. Sanki “İnsan Hakları” sadece suç işleyenlerin korunmasını sağlamak amacını güden bir olgu olarak algılanmıştır. Oysa, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, tüm insanların, insan haklarının korunmasını amaç almaktadır.
 
10 Aralık 1948 ‘de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen “ İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” nin giriş kısmının son paragrafı aynen şöyledir :
 
“İş bu insan hakları bildirgesini, bütün halkların ve bütün ulusların gerçekleştirmek için çaba göstermeleri gereken bir ideal olarak ilan eder, ta ki, bütün bireyler ve bütün sosyal gruplar bu Bildirge’yi hiçbir zaman akıllarından çıkarmasınlar, öğretim ve eğitim yoluyla bu haklara ve özgürlüklere saygı aşılamayı bilsinler ve hem ulusal ve hem de uluslar arası düzeyde bu hak ve özgürlüklerin, gerek üye devlet halkları arasında, gerekse bu devletlerin yönetimi altındaki topraklarda, evrensel ve etkin biçimde tanınmasını ve uygulamasını sağlasınlar.”