Cemevleri, bugün hala devletin henüz adını koyamadığı, yasal statüsünün belirsizliği devam eden kurumlar olarak işlevlerini sürdürüyor.

677 sayılı tekke ve zaviyeler yasası tartışmaları süredursun, cemevleri sosyal ve sivil kurumlar olarak faaliyetlerine devam ediyorlar.

Bulundukları bölgede, insanların gerek ibadet ritüelleri, gerek sosyal ihtiyaçları, gerekse kültürel faaliyetlerini organize ediyorlar.

İşte bunlardan biri de, kısa bir süre önce kurulmasına rağmen bölgede aktif olarak çalışan ve kendini hissettiren bir kurum olan Yalınca Köyü Cemevi’dir.

Erzincan merkeze yaklaşık 20 km. mesafede bulunan Yalınca köyünün hemen yanı başındaki bu güzel cemevinde çok anlamlı çalışmalar yapılıyor.

Burada özellikle kışın yapılan cem törenlerinin dışında, gençlere yönelik saz ve semah kursundan tutun da hanımlara yönelik değişik sosyal ve kültürel etkinlikleri görmek mümkün.

Ayrıca köy etrafında cemevi bölgesinde çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları yapılıyor.

İnsanların zor zamanlarında en önemli ihtiyaçları olan cenaze hizmetleri de veriliyor burada.

Genç ve dinamik başkan Selçuk Güzel’in ifadesiyle, burada asıl gayeleri olan insani hizmetleri yerine getiriyorlar ki daha bir ay kadar önce yaklaşık bin üçüyüz aileye erzak dağıtımı yapılmış.

Yeri gelmişken bizim de şahitlik ettiğimiz Erdene köyündeki mağdur bir aileye yardım kampanyası başlatıldı.

Anneleri kanser tedavisi gören üç çocuklu bir aileye başlatılan bu kampanya sonucunda oturulamayacak durumda olan evin ihyası ve ailenin düzenli olarak gelire bağlanması gibi çok sevindirici gelişmeler yaşandı.

Bizim de öğrenci velilerimiz olan ailenin sevinç gözyaşları ve ağzı dualı sözleri, her türlü yorgunluk ve fedakârlığa değen ve takdire şayan davranışlardı.

Tabi burada, sevgili başkanın girişimciliği ve sayın valimizin duyarlılığının altını çizmek gerekiyor.

Yine gerek bölge halkının, gerekse yurt dışındaki duyarlı vatandaşların insana dokunma gayreti, başkalarının derdiyle dertlenme hasletini de takdir etmek lazım.

Ne büyük haslet ki, âlicenap insanımız, hangi inançtan ve etnik kökenden olursa olsun, kimliğine bakmaksızın mazluma ve ihtiyaç sahibine el uzatmayı asla ihmal etmiyor.

Geçmişteki mezhepsel ve siyasal ayrıştırmaların üzerine sünger çekip, tamamen insani refleks ve duygularla iyi günde kötü günde birbirine el uzatıyor.

“Sen”, “Ben” yerine “Biz”; “Senin tarikatın”, “Benim Cemaatim” yerine, “Bizim İnsanımız” bilinci ve duyarlılığıyla hareket ediyor.

Alevi kültüründeki deyimiyle, “el ele, el Hakk’a” ve “halka hizmet, Hakk’a hizmet” anlayışıyla sorunların üstesinden elbirliğiyle gelinmeye çalışılıyor.

Tarihimizdeki, “Vakıf insan” modeli ve anlayışıyla, her şeyi devletten beklemek yerine, sorunları mahallinde çözecek bir kabiliyet ve teşkilatlanmayla hareket ediliyor.

“Yük olan değil, yük alan” bir felsefeyle, modern bir tekke ve dergâh modelini görüyoruz adeta burada.

Elbette pek çok cemevimiz bu ve benzeri alkışlanacak faaliyetleri yapıyorlardır ancak, biz şahit olduğumuz bir kurumu dile getirmeyi vefa borcu olarak görerek bu satırları kaleme aldık.

Yalınca Köyü Cemevi başkanı Selçuk Güzel kardeşimiz başta olmak üzere yönetimini ve emeği geçen herkesi tebrik ediyor, örnek çalışmalarının artarak devam etmesini temenni ediyoruz.