Şimdide Erzincan’da yaklaşık bir yıldır moda oldu. Esnaf reklam tabelası yetmiyor diye birde halkın gözüne sokarcasına sık sık aralıklarla küçük veya büyük çaplı hem tretuvar üzerinde reklam totemleri hem de yol kenarlarında terfik totemleri ile her iki şekilde işgaller yaparak hakkı olmayarak resmen gasp ediyorlar.
Bu nasıl bir esnaflık anlayışı nasıl bir zihniyet. Sabah akşam aynı hiçbir gelişme yok. Cezai yaptırım ve caydırıcı önlemler uygulanarak geçiştirilecek bir durum değil. en doğrusu kısa süreliğine maddi zarara uğratmayacak kadar işyeri kapatma kriterleri ile düzenleme yapılarak başarı sağlanabilir.
Geçtiğimiz ramazan ayında durumun ciddiyetini anlamadan devam eden bir serüven gibi halen muamma bir durumda peki nasıl olacak diye düşünmeye hiç gerek yok. Önlemler kapsamında ilk aşama adrese teslim ağır para cezaları yanında adalet mekanizması içerisinde cumhuriyet savcıları tarafından tretuvar da yayaların geçişini engellemek amaçlı bir soruşturma başlatılarak Avrupa’da ki uygulamanın bir benzeri de Erzincan’da yapılmalıdır. İşte o zaman daha iyi sonuçlar elde edilerek verim sağlanabilir.
Madem ki hukuk devletiyiz. O halde adalet bu şekilde daha sağlıklı olabilir. İlla adalet suç işleyenlere yönelik değil aynı zaman da bu tür durumlarda bile mekanizmayı işletmesi gerekir. Yoksa ne polis ne de zabıta ne kadar anons yaparsa yapsın yetkileri bir yere kadar. Devamında kalıcı olması için savcılık soruşturması ile gerçekçi ve etkileyici olduğunu görmek daha çok basit. Hem kimseye de haksızlık olmaz.
Yoksa birilerine bir şey olacak kültürüne sahip olmamızdan dolayı bu gibi durumlarda neden zorlanıyoruz. Ancak dediğim şekilde kararlı ve kalıcı bir mücadele olur. Bunun aksini düşünmek hem kendimize haksızlık hem de başkalarına haksızlık olur.
Bir süreliğine değil sürekli bu şekilde maddi zarara uğratmayacak derecede ağır para cezaları ve uyarıcı olarak savcılık soruşturması ile devlet mekanizmaların koordinasyonlu ve iletişim içerisinde daha iyi görev yaptıklarını görünür.