Çalıştık,yığdık,biriktirdik.Nereden ve nasıl kazandık,nerede ve nasıl tüketeceğiz,ya da tüketebilecek miyiz.Eğer ruhu da doyurmazsak,besleyemezsek kazandığımızı hangi mekanlar da hangi zeminlerde kazanıp,hangi alemler de tüketeceğiz? bütün çabalarımız hep daha fazlası…her şey hayalini kurduğumuz meşru ya da gayri meşru dünyamızın gerçekleşmesi için…….
        Acaba ruh halimiz ne alemde onu da onarıp,ona da sermaye biriktiriyor muyuz,Yoksa ruhumuz harap,bitap halde mi?..Çürükler ayıklanıyor.Çiftçi tarlaya atacağı tohumundaki,esnaf tezgahındaki,asker muayene de, çürükler ayrılıp sağlamlardan uzaklaştırılırken,acaba haşir sabahı ayırıcılar bizi de çürüğe ayırıp,atılır mıyız?..Temiz sağlam tohumlar uygun ortamlar da neşri nema bulurken insan haşir sabahı hayat bulacak bir çekirdek gibi toprağa ekilir.Eğer bedeni gibi ruhunu da beslemişse sonsuzluk aleminde hayat bulmak yaşadığı müspet hayatın neticesidir.Bütün biriktirdiklerimiz,sermayelerimiz dünyanın cinsinden ve dünya da kalmışsa bizi haşır sabahına, ebedi mutluluğa taşıyacak uhrevi sermayemiz yoksa kimsenin kimseye yardım elini uzatamadığı o alemde   o gün çürüğe çıkmamız kaçınılmaz olacak……..
     İnsan iki kanatlı kuş gibi, Bir kanadı dünya öbür kanadı ahret, ya da bir kanadı ruh bir kanadı beden.Sadece dünya kanadını besleyenler bu dünya da  kısa süreli uçabilir,ahret kanadı olmayınca  ebedi mutluluğun kollarına nasıl uçacaklar. Götürebileceğimiz,kabir kapısından geçebilecek,geçerli olan sermayeyi biriktirmeliyiz.Götürebildiğimiz bizimdir.Sermayemiz bizi hem bu alemde,hem de öbür alemde mutlu etmeli. Biriktir ipte saydıklarımızla Göğsümüz,yanlarımız dağlanacaksa bize ateş olacaksa sermayemiz neye yarar………