Kamu güvenliğini tehdit eden ve toplum vicdanını yaralayan "erken tahliye" tartışmalarının, Meclis gündemindeki 11. Yargı Paketi ile son bulması umuluyor. Türk Ceza Kanunu’nun 57. maddesi üzerinde yapılması planlanan değişiklikle, suç işlediği sırada akıl hastası olduğu belirlenen kişiler için uygulanan güvenlik tedbirlerinde "asgari süre" şartı getiriliyor.
"Akıl Hastasıyım" Diyip Çıkmak Tarih Oluyor
Mevcut uygulamada, ağır suçlara karışan ancak akıl sağlığı yerinde olmadığı tespit edilen kişiler, akıl hastanelerinde bir-iki ay gibi kısa süreler kaldıktan sonra "topluma karışabilir" raporuyla tahliye edilebiliyordu. Yeni düzenleme, bu sürecin denetimsizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Adalet Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre hazırlanan taslakta şu süreler öngörülüyor:
-
Müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda: En az 1 yıl zorunlu yatış.
-
10 yıldan fazla hapis cezası öngörülen suçlarda: En az 6 ay zorunlu yatış.
Mahkeme Kararı Olmadan Tahliye Yok
Yeni düzenlemeyle birlikte, uzmanlar tarafından hazırlanan "tehlikelilik ortadan kalktı" raporları, belirlenen bu asgari süreler dolmadan düzenlenemeyecek. Son kararı yine mahkeme verecek ancak yasal alt sınır dolmadan kişilerin hastaneden çıkışı hukuken mümkün olmayacak. Bu adımın, gerçek bir iyileşme sağlanmadan şahısların sokağa dönmesini engellemesi bekleniyor.
Aydın’daki Olay Bardağı Taşıran Son Damla Oldu
Düzenlemenin arkasında yatan en güçlü gerekçelerden biri, geçtiğimiz günlerde Aydın’da yaşanan trajik olay oldu. Eşini vahşice katleden bir failin, "akli dengesi yerinde değil" raporuyla kısa sürede serbest kalması ve ardından gelen tepkiler üzerine tekrar yatırılıp sadece 1,5 ay sonra yeniden salıverilmesi kamuoyunda büyük infial yaratmıştı.
Yeni yargı paketiyle, "geç gelen felaket zinciri" olarak adlandırılan bu tür erken tahliyelerin ve denetim zafiyetlerinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.