Son günlerde kamuoyunda sıkça karşılaştığımız bir kelime dikkat çekiyor: Aktivist. Özellikle toplumsal olaylar, çevre mücadelesi ya da insan hakları temelli girişimlerde adı geçen bu tanım, birçok kişinin “aktivist ne demek?” sorusunu sormasına neden oldu.
Aktivist, bir görüşü savunmakla kalmayıp, bu görüş doğrultusunda harekete geçen, yani fiilen mücadele eden kişiyi tanımlar. Kimi zaman yasal zeminlerde, kimi zaman ise tartışmalı yöntemlerle bu eylemleri gerçekleştirir. Amacı; savunduğu değerleri daha görünür ve etkili hale getirmektir.
Bu kişiler çoğunlukla sosyal, çevresel, politik ya da kültürel alanlarda öne çıkar. İnandıkları düşünceye ulaşmak için sadece fikir beyan etmekle kalmaz, eyleme geçerler. Hangi tarafı savunduğu ya da haklı olup olmadığı fark etmeksizin, aktivist tanımı, hareket eden insan anlamına gelir.
Türk Dil Kurumu (TDK), “aktivist” kelimesini “eylemci” ve “etkinci” olarak tanımlar. Bu tanım, kelimenin kullanımına dair önemli bir çerçeve çizer. Günlük dilde sıkça karşılaştığımız bu terim, medya ve yazılı basında da kendine geniş yer bulmaktadır.
Gerek bir çevre yürüyüşünde gerekse sosyal adalet kampanyalarında, aktivistler farklı seslerin duyulmasına öncülük eder. Kimi zaman bir pankartla, kimi zaman bir konuşmayla veya bir sosyal medya kampanyasıyla farkındalık yaratmayı hedeflerler.