İskenderiye Feneri, MÖ 3. yüzyılda Antik Mısır’ın en önemli limanı İskenderiye’de, küçük Pharos Adası üzerinde inşa edildi. Ptolemaios hanedanlığının kurucusu I. Ptolemaios tarafından yapımına başlanan ve oğlu II. Ptolemaios döneminde tamamlanan bu yapı, 100 ila 120 metre arasında değişen yüksekliğiyle zamanının en görkemli mimari eserlerinden biri oldu.

Fenerin orijinal adı “Pharos”du ve Yunanca “parıldayan ışık” anlamına geliyordu. Adını da, inşa edildiği adadan alıyordu. Yüksekliği üç katmana bölünen yapı; 60 metre taban, 30 metre sekizgen orta bölüm ve 15 metre dairesel üst bölümden oluşuyordu. Tepesinde gün boyunca güneş ışığını yansıtan cilalanmış tunç aynalar bulunuyordu; bu sayede denizciler uzun mesafelerden yaklaşan limanı kolayca görebiliyordu.

Pharos sadece bir deniz feneri olmanın ötesinde, İskenderiye’nin gücünü ve zenginliğini simgeleyen bir yapıydı. Dönemin önemli limanlarından biri olan İskenderiye’ye gelen gemiler, fener sayesinde tehlikeli kayalıklardan korunup limana güvenle yanaşabiliyordu.

Zaman içinde deprem ve doğal afetlerin yıkıcı etkisiyle hasar gören yapı, 1300’lü yıllarda tamamen yıkıldı. 1480’de ise taşları kullanılarak aynı bölgede ortaçağ kalesi inşa edildi. 1994’te deniz altındaki kalıntıları keşfedilen fener, günümüzde su altı arkeolojisinin önemli bir simgesi olarak kabul ediliyor.

İskenderiye Feneri’nin adı, günümüzde bile birçok dilde “deniz feneri” anlamına gelen “pharos” kelimesiyle yaşatılmaya devam ediyor. Antik çağın en etkileyici mühendislik başarılarından biri olan bu yapı, hem tarih hem de denizcilik meraklıları için büyüleyici bir keşif.

Muhabir: Merve Kiraz