İnsanlık tarihi boyunca bazı kitaplar, sadece içerdikleri bilgilerle değil, etraflarını saran esrarengiz hikayeler, çözülemeyen şifreler ve doğaüstü iddialarla kuşaklar boyu merak konusu oldu. Bu kitapların bazıları akademik çevrelerde araştırma konusu olurken, bazıları ise okurlarını çıldırttığı, lanet getirdiği hatta ölüme sürüklediği söylentileriyle korku salmaya devam ediyor. İşte, üzerlerindeki sis perdesi bir türlü aralanamayan o kitapların derinlemesine hikayeleri:
Voynich Elyazması: Tarihin En Büyük Dil Bilmecesi
15. yüzyılda yazıldığı karbon testleriyle doğrulanan bu el yazması, tam anlamıyla bir bilinmezlik abidesi. 240 sayfalık eser, tamamen bilinmeyen bir alfabeyle yazılmış ve hiçbir dil uzmanı tarafından çözülememiş durumda. Kitabın içindeki çizimler ise daha da şaşırtıcı: Dünyada bilinmeyen bitkiler, garip astronomik haritalar, biyolojik diyagramlar ve tuhaf figürlerle dolu. En ilginci, metinde hiçbir yazım hatası veya düzeltme olmaması, kitabın nasıl yazıldığı sorusunu akıllara getiriyor.
Codex Gigas: Şeytan'ın Devasa İncili
"Şeytan İncili" olarak anılan bu dev eser, 92 cm boyu ve 75 kg ağırlığıyla dünyanın en büyük Orta Çağ el yazması. Efsaneye göre, Benedictine manastırındaki bir keşiş, işlediği günahın cezası olarak duvara gömülmekten kurtulmak için şeytanla anlaşma yapmış ve kitabı tek bir gecede yazmış. İçindeki tam sayfa şeytan tasviri ve yanındaki cennet betimlemesi, kitabın tezatlarını gözler önüne seriyor. 30 Yıl Savaşları'nda İsveç ordusu tarafından ganimet olarak alınan eser, bugün Stockholm'deki Ulusal Kütüphane'de özel olarak korunuyor.
Şemsül Maarif: Gizli İlimlerin Kara Kitabı
13. yüzyılda yaşamış ünlü Sufi alimi Ahmed el-Bûnî'ye atfedilen bu eser, İslam dünyasının en gizemli kitaplarından biri. Eser, huruf ilmi, ebced hesabı, tılsım yapımı ve cinlerle iletişim gibi konuları içeriyor. Öyle ki, 1980'lerde Amerikan hükümetinin Türkiye'den bu kitabın bir nüshasını talep ettiği, ancak reddedildiği biliniyor. Kitabın bazı bölümlerinin, okuyucuyu tehlikeli ruhsal deneyimlere sürükleyebileceği düşünülerek, kütüphanelerdeki nüshalarının imha edildiği iddia ediliyor.
Necronomicon: Okuru Çıldırtan Kitap
Arap kökenli "deli" lakaplı Abdül Alhazred tarafından 8. yüzyılda yazıldığı iddia edilen bu eser, modern kurgunun en ünlü kitaplarından biri olsa da, gerçekliği hala tartışma konusu. Efsaneye göre, kitabı okuyanlar kaçınılmaz olarak deliliğe sürükleniyor. 20. yüzyıl yazarı H.P. Lovecraft'ın hikayelerine konu olan kitap, o kadar ikna ediciydi ki, birçok okuyucu gerçekten var olduğuna inandı ve kütüphanelerden talep etti.
Grimoire: Büyücülüğün Tehlikeli El Kitapları
Orta Çağ'dan kalma bu büyü kitapları, şeytani ayinlerden, tılsım yapımına kadar geniş bir yelpazede bilgiler içeriyor. "Büyük Albert" ve "Küçük Albert" gibi en ünlü Grimoire'lar, aslında bitkisel tedaviler ve halk bilgisiyle iç içe geçmiş durumda. Ancak kilise tarafından yasaklanan bu kitapların, şeytanla bağlantı kurma yöntemleri içerdiği iddia ediliyordu. Günümüzde bu kitaplar, modern büyücülük ve neo-pagan akımlarının temel kaynakları arasında yer alıyor.
Tibet Ölüler Kitabı: Öteki Dünyanın Haritası
Asıl adı "Bardo Thödol" olan bu metin, Tibet Budizmi'nde ölen bir kişinin ruhuna rehberlik etmek için okunuyor. Metin, ölümden sonraki 49 günlük süreçte karşılaşılacak deneyimleri ayrıntılı şekilde anlatıyor. Batı'da 20. yüzyılda keşfedilen kitap, psikolog Carl Jung tarafından bilinçaltının haritası olarak yorumlandı. Kitabın, ölüm korkusunu aşmak ve bilinci genişletmek isteyenler için derin anlamlar taşıdığı düşünülüyor.
Süleyman'ın Anahtarları: Cinlerin Kontrolü
Hz. Süleyman'a atfedilen bu eserler grubu, cinleri kontrol etme, doğaüstü varlıklarla iletişim kurma ve tılsım yapma yöntemlerini içeriyor. "Süleyman'ın Küçük Anahtarları" olarak bilinen eserde, 72 şeytanın mührü ve çağırma yöntemleri ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Rönesans dönemi büyücülerinin başvuru kaynağı olan bu eserler, günümüzde okültizmle ilgilenenlerin halen üzerinde çalıştığı metinler arasında.
Rohonc Kodu: Voynich'in Rakibi
19. yüzyılda Macaristan'da ortaya çıkan bu el yazması, 200 sayfalık metni ve 150 farklı sembolden oluşan alfabesiyle Voynich'e rakip olarak görülüyor. Metnin dini içerikli olduğu düşünülse de, 200 yıldır çözülememiş durumda. En ilginç teoriye göre, kod aslında anlamsız ve sahte - tarihi değeri olmayan bir aldatmaca.
Prodigiorum Ac Ostentorum Chronicon: Kehanetler Kitabı
16. yüzyılda Fransız yazar Conrad Lycosthenes tarafından kaleme alınan bu eser, Adem'den itibaren tüm tarihi doğaüstü olayları kayıt altına alıyor. Kitapta, deniz canavarları, göktaşları, kuyruklu yıldızlar ve garip doğumlar gibi olağanüstü olaylar resimlerle anlatılıyor. Eser, Rönesans dönemi insanının doğaüstü olaylara bakış açısını anlamak açısından büyük önem taşıyor.
Pseudo-Monarchia Daemonum: Şeytanlar Hiyerarşisi
16. yüzyıl doktoru Johann Weyer'in yazdığı bu eser, 69 şeytanın hiyerarşik düzenini ve özelliklerini anlatıyor. Eserin en dikkat çekici yanı, şeytanları kontrol altına alma yöntemleri yerine, onlardan korunma tekniklerine odaklanması. Weyer, kitabında aslında büyünün tehlikelerine dikkat çekmeyi ve insanları bu tür uygulamalardan uzak tutmayı amaçladığını belirtiyor.
Bu kitaplar, insanlığın bilinmeze olan tutkusunun, korkularının ve keşfetme dürtüsünün birer yansıması. Bazıları birer aldatmaca, bazıları ise gerçekten tehlikeli bilgiler içerse de, hepsi insan zihninin sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Belki de asıl gizem, bu kitapların neden yüzyıllar sonra bile bizleri bu kadar etkilemeye devam ettiğinde yatıyor.