Beyindeki Plastik Oranı 8 Yılda Yüzde 50 Arttı

ABD'de gerçekleştirilen ve sonuçları saygın tıp dergisi Nature Medicine'de yayınlanan bir araştırma, insan beynindeki mikroplastik birikiminin endişe verici boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Çalışmada incelenen kadavra beyinlerinde, sadece sekiz yıl içinde mikroplastik miktarının yaklaşık yüzde 50 oranında arttığı belirlendi.

Beyindeki Yoğunluk Diğer Organların Katbekat Üzerinde

Araştırmada, otuz farklı kadavranın beyin, karaciğer ve böbrek dokuları detaylı bir şekilde analiz edildi. Elde edilen bulgular, beyindeki plastik yoğunluğunun gram doku başına yaklaşık 4000 mikrogram olduğunu gösterdi. Bu konsantrasyonun, karaciğer ve böbrekte tespit edilen miktarın yaklaşık on katı daha fazla olduğu saptandı.

Kan-Beyin Bariyeri Aşılabiliyor

Onkoloji alanında uzman bir profesör, beynin dış etkenlere karşı güçlü bir savunma mekanizması olan kan-beyin bariyerine sahip olmasına rağmen, nanoplastiklerin bu doğal engeli aşabildiğini ifade etti. Yağ dokusu zengin ve sürekli kan akışına sahip olan beyin yapısının, plastik parçacıklarının birikimi için uygun bir ortam oluşturduğu vurgulandı.

Saç Telinden Bile İnce Plastikler Beyinde Birikiyor

Araştırmalar, beyinde ölçülen mikroplastik miktarının beynin ön bölümünde yaklaşık 2 grama ulaştığını, bu miktarın ortalama bir plastik poşetteki plastik miktarına eşdeğer olduğunu gösteriyor. Tespit edilen mikroplastiklerin çaplarının ise 500 mikrondan 1 nanometreye kadar değiştiği, yani bir saç telinden bile çok daha ince olduğu belirtildi.

En Yaygın Plastik Türü Polietilen

Çalışmada en sık rastlanan plastik türünün polietilen olduğu açıklandı. Bu maddenin su şişelerinde, plastik torbalarda, saklama kaplarında ve tekstil ürünlerinde yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekildi. Ayrıca plastik bardaklar, çatal-bıçaklar, diş macunları ve kozmetik ürünlerinin de bu mikroplastiklerin yayılmasına katkıda bulunduğu ifade edildi.

Mikroplastikler Ciddi Hastalıklarla İlişkili Olabilir

Uzmanlar, mikroplastiklerin kalp damar tıkanıklıkları, inme, kalp krizi, demans, alzheimer, bağırsak hastalıkları ve hormon bozuklukları gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkili olabileceği uyarısında bulundu. Özellikle damar duvarlarında ve beyin dokusunda neden oldukları iltihap ve toksik stresin bu hastalıkların gelişimini hızlandırabileceği vurgulandı. Yaşlı bireyler ve demans hastalarının, kan-beyin bariyerinin zayıflaması nedeniyle mikroplastiklere karşı daha savunmasız olduğu belirtildi.

Şişelenmiş Su Büyük Bir Kaynak

Araştırmalar, sadece şişelenmiş su tüketiminin yıllık ortalama 90 bin adet mikroplastik yutulmasına neden olduğunu gösteriyor. Musluk suyu tüketenlerde bu sayının ise çok daha düşük olduğu belirtildi. Bu durum, plastik kullanımının azaltılmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bireysel Önlemler ve Toplumsal Çözümler Şart

Mikroplastiklerden korunmak için bireysel olarak cam veya paslanmaz çelik matara kullanılması, plastik kaplarda yemek ısıtılmaması, bez torba ve cam saklama kaplarının tercih edilmesi gibi önlemler öneriliyor. Ancak uzmanlar, esas değişimin toplumsal bilinç ve güçlü yasalarla mümkün olabileceğini vurguluyor. Tek kullanımlık plastiklerin sınırlandırılması, gıda ambalajlarında sıkı denetim ve halkın bilinçlendirilmesi gibi adımların kirliliğin azaltılmasında önemli rol oynayacağı ifade edildi.

Muhabir: Sümeyra İçer