2000'li yılların başında nörobilimci Paul Reber'in yaptığı bir araştırmaya göre, insan beyninin bilgi depolama kapasitesi yaklaşık 2.5 petabayt — yani yaklaşık 2.5 milyon gigabayt. Bu da tek bir insan beyninin, birçok dijital platformdan daha fazla veriyi saklayabildiği anlamına geliyor.

Ancak beynin gücü sadece veri miktarında değil, veriyi işleyiş biçiminde yatıyor. Beyin, bilgileri sabit dosyalar gibi değil; bağlamlara göre değişebilen, esnek ve çok katmanlı yapılar hâlinde depoluyor. Bu esneklik, aynı bilginin farklı durumlarda farklı şekilde kullanılmasına olanak tanıyor.

Bu benzersiz yeteneğin temelinde iki önemli özellik bulunuyor:

  1. Sinaptik Verimlilik: Nöronlar arası iletişim yollarının verimli çalışması, beynin düşük enerjiyle yüksek performans göstermesini sağlıyor.

  2. Nöroplastisite: Beynin yaşam boyu kendini yeniden yapılandırabilme yeteneği, öğrenme kapasitesinin ve adaptasyonun temelini oluşturuyor.

İnsan beyni yalnızca pasif bir bilgi deposu değil; aynı zamanda bu bilgiyi şekillendiren, dönüştüren ve yorumlayan aktif bir sistem. Her düşünce, zihnimizde yeni bir bağlantı kurar; her deneyim, haritayı yeniden çizer. Üstelik bu kusursuz süreç, çok az enerjiyle ve neredeyse sessizce gerçekleşir.

Henüz hiçbir yapay sistem, bu kadar düşük enerjiyle bu kadar esnek ve derin bir işlem gücünü sunabilmiş değil. Çünkü bazı mucizeler, gösterişli olmadan da çalışır. Tıpkı insan beyni gibi.

Muhabir: Merve Kiraz