Doğal taşlar arasında en dikkat çekici olanlardan biri olan kehribar, yalnızca şıklığıyla değil, sağlığa olan katkılarıyla da öne çıkıyor. Milyonlarca yıllık geçmişi olan bu değerli taş, günümüzde takı, süs eşyası ve özellikle tesbih yapımında sıkça tercih ediliyor. Ancak kehribar sadece estetik değil, aynı zamanda doğal bir şifa kaynağı olarak da dikkat çekiyor.

Kehribar, içerdiği doğal asitler sayesinde ağrı kesici özellik gösterirken, özellikle şiddetli baş ağrılarında destekleyici olarak kullanılıyor. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici etkisiyle hastalıklara karşı direnci artırıyor.

Ciltteki iltihapları azaltıcı özelliği bulunan kehribar, saç dökülmesini engellediği ve saçları kuvvetlendirdiği yönünde de olumlu geri bildirimler alıyor. Boğaz hastalıklarında geleneksel yöntemlerle, toz haline getirilip bal ile karıştırılarak tüketilen kehribar, astım ve çeşitli alerjilere karşı da kullanılabiliyor.

Ruhsal faydaları da dikkat çeken kehribar; negatif enerjiyi uzaklaştırıyor, stresin azalmasına yardımcı oluyor ve pozitif enerjiyi artırarak depresyona karşı koruma sağlıyor. Ayrıca ruhsal dengeyi destekleyici etkisi sayesinde lohusalık dönemlerinde ve hamilelikte tercih ediliyor.

Nazara karşı koruyucu olduğuna inanılan kehribar, geçmişten günümüze "bereket taşı" olarak da kabul ediliyor. Bu nedenle birçok kişi onu para kasalarında saklıyor. Dekoratif olarak kullanıldığında ise sadece estetik değil, bulunduğu ortamda enerji temizliği sağladığı da öne sürülüyor.

Kısacası, kehribar yalnızca bir süs taşı değil; fiziksel ve ruhsal dengeyi destekleyen, doğal bir şifa kaynağı olarak geçmişten günümüze önemini koruyor.

Muhabir: Merve Kiraz