Yalnızca susuzluğu gidermiyorlar; yaşadıkları dönemin sanatını, mimarisini ve toplumsal değerlerini yüzyıllar ötesine taşıyorlar. Osmanlı'dan Avrupa'ya uzanan bu özel çeşmeler, farklı hikâyeleri ve estetik detaylarıyla dikkat çekiyor.
İstanbul’un Kalbinde Osmanlı İncisi: III. Ahmet Çeşmesi
Topkapı Sarayı’nın ön cephesinde yer alan ve zarif süslemeleriyle göz kamaştıran bu yapı, 1728’de Damat İbrahim Paşa’nın önerisiyle III. Ahmet tarafından yaptırıldı. Çeşme, Bizans dönemine ait eski bir su yapısının yerinde yükseliyor.
Roma’nın Romantik Sembolü: Trevi (Aşk) Çeşmesi
1732’de inşasına başlanan ve 30 yılda tamamlanan Trevi Çeşmesi, sadece barok mimarisiyle değil; üzerine dilek parası atma geleneğiyle de dünyanın en bilinen çeşmeleri arasında yer alıyor. Filmlerle ölümsüzleşen bir aşk sembolü.
Osmanlı’ya Alman Hediyesi: Alman Çeşmesi, İstanbul
Sultanahmet Meydanı’nda bulunan ve 1901 yılında Almanya’dan getirilen bu çeşme, II. Wilhelm’in Sultan II. Abdülhamid’e dostluk nişanesi olarak hediye ettiği zarif bir yapıdır. Osmanlı ve Avrupa mimarisini birleştiren ender örneklerden biri.
Marsilya Sokaklarında Bir İngiliz Dokunuşu: Wallace Çeşmeleri
Fransa’da 1870’lerde halka içme suyu sağlamak amacıyla İngiliz hayırsever Richard Wallace tarafından yaptırılan bu çeşmeler, şehrin dört bir yanında karşımıza çıkıyor. Marsilya’da sekiz örneği bulunan çeşmeler, işlevselliği zarafetle buluşturuyor. İspanya Kraliyet Bahçesinde Bir Melek: Aranjuez Melek Çeşmesi Madrid yakınlarındaki Aranjuez Sarayı'nın göz alıcı bahçelerinde bulunan bu çeşme, zarif yapısıyla dikkat çekiyor. Sadece estetik değil, aynı zamanda tarihi bir dokunuş sunuyor.
Beykoz’un Sessiz Mirası: İshak Ağa Çeşmesi
Mimar Sinan’ın dokunuşlarıyla şekillenen bu çeşme, bugünkü görünümüne 1746 yılında Gümrük Emini İshak Ağa tarafından kavuşmuştur. On lülesinden sürekli akan su, hayır geleneğinin sembolü olarak akmaya devam ediyor.
Asya’nın Efsanesi: Merlion Çeşmesi, Singapur
Balık gövdeli, aslan başlı efsanevi yaratık Merlion, Singapur’un ulusal sembolü haline gelmiş durumda. 1972’de yapılan 8.6 metrelik heykel, kentin gurur kaynağı olan Merlion Park’ta ziyaretçilerini ağırlıyor.
Paris’in Sanatla Akan Yüzü: Saint Michel Çeşmesi
1860’ta tamamlanan ve birçok sanatçının emeğiyle ortaya çıkan Saint Michel Çeşmesi, başmelek Michael’in şeytanla savaşını betimliyor. Parisliler için bir buluşma noktası, turistler içinse fotoğraf molası.
Saraybosna’nın Kalbi: Sebilj Brunnen
Bosna Hersek’te Osmanlı izlerini taşıyan Sebilj Çeşmesi, 18. yüzyılda Mehmet Paşa Kukavica tarafından yaptırıldı. Ahşap yapısı ve özgün mimarisiyle Balkanlar’ın simgelerinden biri haline geldi.
Girit’te Zamanın Tanığı: Bembo Çeşmesi
Kandiye şehrinde, bir zamanlar hayır sebili olarak inşa edilen bu yapı, bugün sadece arka planında yükselen 1550 tarihli Venedik eseri Bembo Çeşmesi ile dikkat çekiyor. Heykel ve suyun birlikte var olduğu eşsiz bir yapı.





