Kendini kaybedenler değil, bulmak isteyenler için bir rota...
Dünyanın dört bir yanına savrulmuş ama ortak bir duyguyla birbirine bağlanan 8 şehir: Kimi savaşın izini taşıyor, kimi aşka fısıldıyor, kimi ise sadece susarak iyileştiriyor.
Bu rotada; harita değil, ruh pusula oluyor.
İşte En Çok Tercih Edilen Rotalar:
-
Saraybosna / “Yas ve Direniş”
Sokaklar sessizce geçmişi anlatıyor. Kültürler çatışmamış, sarılmış burada. Travmaların şehri ama aynı zamanda yeniden doğmanın. -
Belgrad / “Gece ve Özgürlük”
Gece hayatı değil, gecenin kendisi burada yaşıyor. Yorgun devrimlerin yansıması, kafelerin altındaki monologlar... Belgrad, hayatta kalmanın başka bir dili. -
Mikonos / “Boş Vermek Sanatı”
Burada saate gerek yok, planlara da. Hayat yavaş, sesler uzak, tuz hep teninde. Mikonos, "olduğu gibi ol" diyen bir ada. -
Roma / “Zamanla Konuşmak”
Tarihle yan yana yürüyorsun. Her taşta bir hikâye, her köşede bir geçmiş. Roma, zamanın nasıl sabit kalabildiğini fısıldıyor kulağına. -
Paris / “Aşka İnanmak”
Görkemli değil, kırılgan Paris. Her an yağacakmış gibi duran o bulutlar, aşkın asla garantisi olmadığını hatırlatıyor. -
Barselona / “Renkli Başkaldırı”
Gaudí’nin kıvrımları, sokak sanatçıları, bağımsız ruh... Barselona, haykırmadan isyan edenlerin şehri. -
Phuket / “Sessizlikle Barışmak”
Tropikal bir kartpostal değil burası, iç sesini en yüksek burada duyuyorsun. Sessizlik burada bir terapi. -
Bali / “Ruhun Son Durağı”
Son değil aslında, bir başlangıç. Ritüeller, tütsüler, yoga matları değil mesele... Bali, sadece durmayı öğretiyor.
Bu 8 şehir, klasik “gez-gör-bitir” anlayışını reddediyor. Onlar turist değil, yolcu bekliyor. Haritanızda değilse, kalbinizde yer açın. Bu rotaya çıkan bir daha eskisi gibi dönmüyor.





