Dünya’da yaşam cansız maddelerden kendiliğinden oluştuysa, aynı süreç evrende başka yerlerde de mümkün olabilir mi? Bilim insanlarının çoğu, bu soruya "evet" cevabını veriyor. Onlara göre, yaşamın oluşması tek seferlik bir tesadüf değil, evrenin genel yasalarıyla açıklanabilecek doğal bir süreç.
Yaşam Evrenin Kaçınılmaz Sonucu Olabilir
Bazı araştırmacılar, yaşamın ortaya çıkışını, evrende maddenin evrimsel sürecinin kaçınılmaz bir sonucu olarak görüyor. Onlara göre, uygun şartlar sağlandığında biyokimyasal evrim mutlaka yaşamı doğurur. Evrenin sınırsız büyüklüğü göz önüne alındığında, yaşamın yalnızca Dünya ile sınırlı kaldığını düşünmek akıl dışı bir yaklaşım olabilir.
Ünlü Astronomdan Çarpıcı Hesap: 100 Milyon Yaşanabilir Gezegen
Harvard Üniversitesi’nden ünlü astronom Harlow Shapley, yıllar önce yaptığı hesaplamalarda, evrende yaşam barındırma potansiyeli olan en az 100 milyon gezegen olabileceğini öne sürdü. Shapley’e göre:
-
10²⁰ yıldızın görülebildiği evrende,
-
Her 1000 yıldızdan biri gezegen sistemine sahip olabilir,
-
Her 1000 gezegenden biri yaşama uygun sıcaklıktadır,
-
Her 1000 uygun sıcaklıktaki gezegenden biri de yaşama uygun büyüklüktedir.
Bu hesapla ulaşılan sonuç: Yaşam barındırabilecek yaklaşık 10⁸ (yüz milyon) gezegen.
Günümüz Bilim İnsanlarına Göre Bu Sayı Çok Daha Yüksek
Shapley’in bu tahminleri bugün bilim dünyasında oldukça "ihtiyatlı" kabul ediliyor. Modern biyologlar ve astrobiyologlar, bu sayının en az 10¹⁶ (10 katrilyon) olabileceğini savunuyor. Yani evrende yaşamın oluştuğu ya da oluşabileceği gezegenlerin sayısı, hayal gücümüzün çok ötesinde olabilir.
Yalnız Olmayabiliriz
Evrenin büyüklüğü ve yaşamın doğası düşünüldüğünde, yalnız olmadığımız ihtimali gün geçtikçe daha makul hale geliyor. Bilim dünyası, uzayın derinliklerinde bir yerlerde yaşam izlerine ulaşabileceğimiz günü bekliyor.
Kaynak; https://www.sciencedirect.com





