2011 yapımı Everything and Nothing adlı belgesel, evrenin doğuşuna dair bilinenleri altüst eden çarpıcı bilimsel teorilerle izleyiciyi düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor. Yönetmen Nic Stacey'nin imzasını taşıyan yapım, "hiçlik" olarak görülen boşluğun aslında enerji ve madde kaynağı olabileceğini gözler önüne seriyor.

Boş uzayın içinde anlık olarak beliren parçacık çiftleri – elektron ve anti-elektronlar – yok olmadan önce ayrılabilir ve madde oluşumunu tetikleyebilir. Bu süreç, galaksilerden gezegenlere kadar evrendeki her şeyin temelini oluşturuyor.

Kara deliklere doğrudan değinilmese de, belgeselin sunduğu teoriler bazı izleyiciler tarafından yeni kara delik varsayımlarıyla ilişkilendiriliyor. Örneğin, anti-parçacıkların yoğunlaşarak kara delikler oluşturabileceği öne sürülüyor. Bir kara deliğin Dünya’ya yaklaşma ihtimali ise, bilimkurgu senaryolarını aratmayan bir endişe olarak dile getiriliyor.

Belgesel aynı zamanda enerji ve maddenin sürekli dönüşüm içinde olduğunu, hiçbir şeyin tamamen “yok” ya da “yeni” olmadığını savunarak, evrenin süreklilik içindeki doğasına dikkat çekiyor.

Everything and Nothing, bilimsel gerçeklik ile kozmik hayal gücü arasında köprü kurarak, izleyicilere evrenin doğasına ve insanlığın bu büyük düzlemdeki yerine dair derin sorular sorduruyor.

Muhabir: Merve Kiraz