Erzincan’da 30 yıl devlet memurluğu yaptıktan sonra emekli olan 60 yaşındaki Erdal Uçar, marangozlukta edindiği tecrübesini doğayla buluşturarak geleneksel arıcılığın yaşatılmasına katkı sağlıyor. Baba mesleği olan marangozluğa dönerek kurduğu küçük atölyede, yörede nadir bulunan karakovan üretimine başlayan Uçar, hem emeklilik dönemini verimli hale getiriyor hem de bölgenin arıcılık kültürünü destekliyor.
Memurluk hayatının ardından kendini üretime adayan Uçar, yıllar önce babasından öğrendiği marangozluk becerisiyle Erzincan’da eksikliğini fark ettiği karakovan işine yöneldi. Kendi imkanlarıyla kurduğu atölyede, tamamen doğal malzemelerle hazırlanan karakovanları, yöredeki arıcıların beğenisine sunuyor.
Uçar, “30 yıl memuriyetin ardından hayatımda büyük bir boşluk oluştu. Ne yapabilirim diye düşündüğümde, baba mesleğim olan marangozluğa geri döndüm. Erzincan’da eksikliği hissedilen karakovan üretimine başladım,” diyerek süreci anlattı.
Ürettiği karakovanlar iki türden oluşuyor: Birincisi, kütükten oyularak hazırlanan geleneksel karakovanlar, ikincisi ise çıta kullanılarak modern tekniklerle yapılan versiyonlar. Çam ağacı başta olmak üzere kuru ve budaksız ağaçlardan özenle yapılan kovanlar, özellikle bahar aylarında yoğun talep görüyor.
“Her ürünümüz doğaya ve insanlara dokunuyor. Arıcılarımızdan gelen siparişleri zamanında yetiştirmek için büyük bir özenle çalışıyoruz,” diyen Uçar, üretmenin verdiği mutluluğu dile getiriyor.
Erdal Uçar’ın hikayesi, emeklilik sonrası hayata anlam katmanın ve topluma fayda sağlamanın mümkün olduğunu gösteren ilham verici bir örnek olarak dikkat çekiyor.





