Antik Karia topraklarında hüküm süren Hekatomnidler Hanedanı'nın kurucusu Kral Hekatomnos’un çocukları, bölge tarihinde derin izler bıraktı. Mausolos, İdrieus, Pixodaros, Artemisia ve Ada adlı beş kardeşten özellikle Mausolos, Halikarnassos’u imar ederek satraplığın kaderini değiştirdi. Başkenti Mylasa’dan, hem korunaklı hem de ticari açıdan avantajlı olan Halikarnassos’a taşıyan Mausolos, altı Leleg kentini buraya göç ettirdi. Sadece Myndos ve Syangela'yı yerinde bırakarak yeniden imar ettirdi.
Mausolos’un erken ölümüyle, eşi ve aynı zamanda kız kardeşi Artemisia onun anısını yaşatmak adına Halikarnassos’ta bir anıt mezar yaptırmaya devam etti. Bu yapı, sonraları “Dünyanın Yedi Harikası”ndan biri olarak kabul edilen ünlü Mausoleion'dur. Ancak Artemisia da yapının tamamlanmasını göremeden yaşamını yitirdi.
Hanedanın son döneminde tahta çıkan Kraliçe Ada’nın saltanatı uzun sürmedi. Erkek kardeşi Pixodaros tarafından tahttan indirilip Alinda’ya sürüldü. Fakat kader ağlarını örüyordu.
MÖ 334 yılında, Büyük İskender Anadolu’ya adım attı ve Perslerle Granikos Savaşı’nı kazandıktan sonra Karia bölgesine yöneldi. Strabon’un aktardığına göre, Ada elinden alınan krallığını geri almak için İskender’e başvurdu. Alinda’nın kapılarını sonuna kadar açan Kraliçe, Büyük İskender’in desteğini kazanarak yeniden tahta çıkarıldı.
Kraliçe Ada, Halikarnassos kuşatmasında aktif rol üstlendi. Sadece siyasi değil, kişisel bir hesaplaşma haline gelen bu savaşta, Halikarnassos’un alınamayan noktaları Ada’nın öncülüğünde fethedildi. Böylece sadece tahtını değil, onurunu da geri kazandı.
Kraliçe Ada’nın mücadelesi, sadece bir iktidar savaşı değil, aynı zamanda ihanet, direniş ve zaferle örülü güçlü bir kadın liderlik öyküsü olarak tarihe geçti.