Güneydoğu’nun şiirsel kentlerinden Mardin, sadece mimarisiyle değil, geçmişi bugüne taşıyan çok katmanlı kültürel yapısıyla da dikkat çekiyor. Bu eşsiz şehirde yükselen yapılardan biri de Kasparyan Ailesi’ne ait tarihi konak.
Bir zamanlar Mardinli Ermeni Kasparyan ailesinin yaşadığı bu konak, dönemin ünlü mimarbaşı Sarkis Lole’nin imzasını taşıyor. İnşa edildiği dönemde zarafetiyle dikkat çeken bu konak, 1915 olayları sonrası sahipsiz kalmış ve diğer birçok Ermeni ve Süryani mülkü gibi yerli halka bırakılmış. Bugün ise bu yapı, Mardin’in çok kültürlü geçmişinin en somut kanıtlarından biri olarak görülüyor.
Taş sokaklarında tarih solunan bir şehir
M.Ö. 4500’lü yıllardan bu yana kesintisiz yerleşime sahne olan Mardin, Subarilerden Osmanlılara uzanan uygarlıkların izlerini barındırıyor. Sümer, Babil, Asur, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Artuklu dönemlerinden kalan yapılar, kentin mimari belleğini oluşturuyor. Bu da Mardin’i sadece bir şehir değil, adeta yaşayan bir tarih kitabı haline getiriyor.
Mardin’in geçmişine ışık tutan yapılar, günümüzde korunmaya muhtaç olsa da, her biri kentin çok kültürlü, çok dinli yapısını yansıtan birer hafıza mekânı olarak önemini koruyor.





