Dünyanın yüzeyinden sadece birkaç yüz metre aşağıda, okyanusun içinde, ışığın neredeyse tamamen yok olduğu bambaşka bir dünya başlıyor. Bilim insanlarının "alacakaranlık kuşağı" adını verdiği bu bölge, 200 ila 1.000 metre derinlik arasında uzanıyor. Güneş ışığı bu noktada büyük ölçüde etkisini kaybediyor; öyle ki, bu derinlikte artık fotosentez mümkün değil.

Bugüne kadar bir insanın tek nefeste ulaştığı en derin nokta, 332 metre. 2014 yılında serbest dalışçı Ahmed Gabr tarafından kırılan bu rekor, okyanusun karanlık yüzüne dair merakımızı daha da artırdı. Gabr, alacakaranlık kuşağının içine girebilen çok az sayıdaki insandan biri olarak tarihe geçti.

Ancak bu kuşağın ötesi, bambaşka bir evren. 1.000 metreden sonra başlayan "gece yarısı bölgesi", güneş ışığının hiç ulaşmadığı, mutlak karanlıkla kaplı bir alan. Bu bölge, hem bilim dünyası hem de sıradan insanlar için hâlâ büyük oranda bilinmezliğini koruyor. Okyanusun bu kısmı, dünyanın en uç noktalarından biri olarak kabul ediliyor — devasa bir uçurumun içinde, zamanın ve ışığın ötesinde bir boşluk.

İnsanlık, teknolojinin ve cesaretin sınırlarını zorlayarak bu karanlık dünyayı keşfetmeye devam ediyor.

Muhabir: Merve Kiraz