Türkiye’nin kuzey ormanlarında sessizce dolaşan küçük bir kahraman var: Kırmızı sırtlı fare (Myodes glareolus). Tarla farelerinden kolayca ayırt edilebilen bu minik kemirici, sırtındaki kızıl kahverengi kürküyle doğa severlerin ilgisini çekiyor.

Görünüş olarak küçük gözleri ve dışarıdan fark edilebilen yuvarlak kulaklarıyla tanınan kırmızı sırtlı farelerin kuyrukları, vücutlarının yaklaşık yarısı kadar uzunlukta. En çok bataklık, çalılık ve ormanlık alanların sık bitki örtülü kısımlarında görülüyorlar. Özellikle dikenli ve kozalaklı ağaçların bol olduğu bölgeler, onların favori yaşam alanları arasında.

Yuvalarını yer altında inşa eden bu fareler, kuş tüyü, yosun ve bitki lifleri gibi doğal malzemeleri kullanarak kendilerine konforlu yaşam alanları kuruyor. Topladıkları tohum, meyve, yaprak ve kuru yemişleri bu yuvalarda depolayarak kış aylarına hazırlanıyorlar. Beslenme listelerine zaman zaman böcekler de eklenebiliyor.

Türkiye’de en çok Karadeniz Bölgesi’nde, ayrıca Amasya ve Kızılcahamam çevresinde görülürken; dünya genelinde Avrupa'nın batısı ve Asya'nın kuzeyine kadar geniş bir alanda yaşam sürüyorlar.

Bu küçük kemiriciler sadece sevimlilikleriyle değil, ekolojik dengeye olan katkılarıyla da oldukça önemli. Yırtıcı kuşlar, memeliler ve yılanlar için bir besin kaynağı olan kırmızı sırtlı fareler, aynı zamanda otçul yapıları sayesinde doğadaki besinlerin geri dönüşümünde kilit rol üstleniyor.

Muhabir: Merve Kiraz