Bilim tarihinin en büyük dâhilerinden biri olan Nikola Tesla’nın fikirleri, yaşadığı dönemde olduğu kadar bugün de tartışmalara yön vermeye devam ediyor. Kablosuz enerji aktarımı üzerine yaptığı öncü çalışmalarla tanınan Tesla’nın, antik medeniyetler hakkındaki bazı iddiaları ise hâlâ gizemini koruyor. Bunlardan en çarpıcısı, eski Mısırlıların kablosuz elektrik kullanmış olabileceğine dair teorisi.

Tesla'nın ilgisini çeken bu sıra dışı fikir, Dendera'da yer alan Hathor Tapınağı’nın duvarlarındaki kabartmalardan ilham alıyor. Tapınakta görülen ve modern ampullere şaşırtıcı şekilde benzeyen devasa cam benzeri nesneler, içlerinden geçen yılanımsı şekillerle betimlenmiş. Bu figürler geleneksel olarak mitolojik semboller olarak yorumlansa da Tesla ve bazı araştırmacılar bu tasvirlerin, unutulmuş bir teknolojik bilginin görsel anlatımı olabileceğini öne sürüyor.

Tesla’ya göre bu nesneler, sembolik anlatımlar olmanın ötesinde, geçmişte gerçekten kullanılmış bir tür aydınlatma ya da enerji iletim sisteminin kanıtı olabilir. Ona göre antik Mısırlılar, piramitleri inşa ederken ve tapınaklarını aydınlatırken bugünkü anlayışımıza yakın teknolojilerden yararlanmış olabilirler. Dahası, bu sistemlerin günümüzde Tesla bobiniyle gerçekleştirilen kablosuz enerji deneyleriyle paralellik gösterdiği iddia ediliyor.

Kabartmalarda Ne Görülüyor?

Dendera kabartmalarında, büyük armut şeklinde nesnelerin içinden bir çeşit “yılan” geçiyor gibi görünürken, bazı figürler bu nesneleri destekliyor ya da yönlendiriyor gibi tasvir edilmiş. Bazı yorumlara göre bu “yılan”, enerjinin hareketini ya da ışığın yayılımını simgeliyor. Bazı teorisyenler ise bu tasvirleri, lambaya benzeyen “Dendera Işıkları” olarak adlandırıyor.

Bilim Dünyası Ne Diyor?

Akademik çevreler, Tesla’nın bu konudaki spekülatif yaklaşımını heyecan verici ancak delilsiz buluyor. Arkeologlara göre söz konusu kabartmalar, yaratılış mitleri ve dini sembolleri betimliyor. Ancak bazı bağımsız araştırmacılar, eski Mısır’da elektrik kullanımına dair doğrudan kanıtlar olmasa da, bazı yapıların detaylı mühendisliği ve astronomik hizalanmaları göz önüne alındığında, bu medeniyetin teknolojik kapasitesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

Unutulmuş Bir Geçmiş mi, Romantik Bir Hayal mi?

Tesla’nın bu tür teorilere ilgi duyması, onun yalnızca bilimsel değil aynı zamanda hayal gücüyle de hareket ettiğini gösteriyor. Her ne kadar bu fikirler şu an için spekülasyon düzeyinde olsa da, insanlık tarihine dair bakış açımızı zorlayan sorular sormamıza neden oluyor.

Muhabir: Merve Kiraz