Tinkerbell Sendromu, klinik olarak tanımlanmış bir psikolojik rahatsızlık değil, ancak modern psikolojide yaygın olarak kullanılan bir kavramdır. Bu durum, adını Peter Pan'in hikâyesindeki peri Tinkerbell'den alır. Masalda Tinkerbell, varlığını sürdürebilmek için çocukların ona inanmasına ve alkışlamasına ihtiyaç duyar. Tıpkı Tinkerbell gibi, bu sendromu taşıyan kişiler de varlıklarını, değerlerini ve öz saygılarını sürekli olarak dışarıdan gelen onay ve takdire bağlarlar.
Sendromun Belirtileri Nelerdir?
Tinkerbell Sendromu, genellikle çocukluk döneminde yeterli duygusal destek ve koşulsuz sevgi göremeyen bireylerde ortaya çıkar. Bu kişiler, kendilerini sevilmeye veya takdir edilmeye layık hissetmezler ve bu boşluğu doldurmak için sürekli olarak başkalarının onayını ararlar. Belirtileri şu şekilde özetlenebilir:
-
Sürekli Onay Arayışı: Yaptıkları her hareketin, söyledikleri her sözün başkaları tarafından beğenilmesini beklerler. Olumlu geri bildirim alamadıklarında endişelenir veya değersiz hissederler.
-
Başkalarını Memnun Etme Çabası: Kendi istek ve ihtiyaçlarını bir kenara bırakıp, sadece başkalarını mutlu etmek için hareket ederler. Bu durum, zamanla kendi kimliklerini kaybetmelerine yol açabilir.
-
Reddedilme Korkusu: Reddedilmek, eleştirilmek veya beğenilmemek onlar için büyük bir korku kaynağıdır. Bu korku nedeniyle risk almaktan ve yeni şeyler denemekten kaçınırlar.
-
Öz Değer Eksikliği: Kendilerine olan güvenleri düşüktür ve kendi değerlerini içsel olarak belirlemek yerine, başkalarının onlar hakkında ne düşündüğüne göre şekillendirirler.
Tinkerbell Sendromu, bireyin hayatını ciddi şekilde kısıtlayabilir, sosyal ilişkilerinde sorunlara yol açabilir ve anksiyete, depresyon gibi sorunları beraberinde getirebilir.
Bu durumun üstesinden gelmek için atılacak en önemli adım, kişinin kendi değerini başkalarının fikirlerinden bağımsız olarak keşfetmesidir. Bir terapistten destek almak, bireyin kendine olan saygısını yeniden kazanmasına ve kendi onayının en değerli onay olduğunu anlamasına yardımcı olabilir.
Peki sizce bir insanın kendine duyduğu güveni dış etkenlere bağlamasının altında en çok hangi sebepler yatıyor olabilir?
