Gece gökyüzünde süzülen yarasalar, memeli dünyasının eşsiz üyeleri. 2,5 santimetrelik yabanarısı yarasalarından 1,5 kilogramlık dev uçan tilkilere kadar binlerce türü bulunan bu canlılar, yalnızca uçma yetenekleriyle değil, aynı zamanda evrimsel geçmişleriyle de bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Ancak yarasaların nasıl uçan memelilere dönüştüğü hâlâ bilinmeyen bir sır.

Paleontolojik kayıtlara göre, yarasaların fosillerine ilk kez yaklaşık 50 milyon yıl önce, Eosen Dönemi’nde rastlanıyor. Ancak bu canlıların daha eski atalarına dair ortada hiçbir net iz bulunmuyor. Bilim insanları, yarasaların nasıl ve ne zaman uçmaya başladığını belirleyebilmek için, bu boşluğu dolduracak iyi korunmuş fosil örneklerine ihtiyaç duyuyor.

Bugüne dek Wyoming, Paris ve Hindistan gibi farklı coğrafyalarda, çene parçalarından tam iskeletlere kadar pek çok yarasa fosili bulundu. Fakat bu fosiller bile, uçmanın nasıl evrimleştiğine dair tüm yanıtları sunamıyor. Örneğin, 52 milyon yıllık Onychonycteris adlı fosil türde beş parmağın da pençeli olduğu tespit edildi. Bu da yarasaların zamanla daha gelişmiş kanat yapıları kazandığını gösteriyor.

Yarasa evrimine dair büyük soru ise hâlâ ortada: Uçuşa geçmeden önce ne tür geçiş formları vardı? Bilim insanları, yarasaların tıpkı uçan sincaplar ve colugolar gibi ağaçtan ağaca süzülerek yaşamış olabileceğini düşünüyor. Ancak bu varsayımı destekleyecek fosiller oldukça nadir.

Fosil boşluğunun nedenlerinden biri de yarasaların yaşam alanları. Uzmanlar, ilk yarasaların yoğun ormanlık bölgelerde yaşadığını, bu nedenle fosillerinin korunmasının oldukça zor olduğunu belirtiyor. Bu tür alanlarda fosilleşme olasılığı düşük olduğundan, birçok erken döneme ait örnek muhtemelen hiç oluşmadı ya da henüz bulunamadı.

Bugüne kadar elde edilen en iyi örnekler, göl çevresi gibi özel koşullar sunan alanlarda bulundu. Bu alanlarda çökelen ince tortular ve oksijensiz su ortamı, fosillerin bozulmadan günümüze ulaşmasını sağladı.

Yarasaların atalarının yaklaşık 66 milyon yıl önce, kuş olmayan dinozorların yok olmasının ardından ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Yani bu gizemli memeliler, memeli çeşitliliğinin hızla arttığı bir dönemde uçmaya başlamış olabilir. Bilim dünyası şimdi, bu büyük evrimsel sıçramayı açıklayacak yeni fosil alanlarının peşinde.

Muhabir: Merve Kiraz