İtalya'nın kuzeydoğusunda, Adriyatik Denizi'nin kıyısında yer alan Venedik, romantik gondol turları, tarihi yapıları ve benzersiz su kanallarıyla dünyaca ünlü bir şehir. Ancak bu büyüleyici şehir, her geçen yıl yavaş ama kararlı bir şekilde suya gömülüyor. Uzmanlar, Venedik’in her yıl yaklaşık 1 ila 2 milimetre arasında çöktüğünü belirtiyor.
Venedik, 118 küçük ada üzerine kurulmuş ve bu adalar 438 köprüyle birbirine bağlanmış durumda. Şehrin alt yapısı, yüzyıllar önce ahşap kazıklar üzerine inşa edildi. Ancak zamanla hem bu kazıklar yıpranıyor hem de yeraltı su seviyesindeki değişiklikler ve zemin çökmesi, adaların dengesini tehdit ediyor.
Sadece doğal süreçler değil, iklim değişikliği de bu çöküşü hızlandırıyor. Deniz seviyesinin her yıl yükselmesi, şehri daha sık su baskınlarına maruz bırakıyor. 2019 yılında yaşanan rekor su taşkını, Venedik’in ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzmanlar, alınacak önlemlerin zamanla yarıştığını belirtiyor. MOSE Projesi gibi dev dalga savunma sistemleriyle su baskınlarının önüne geçilmeye çalışılsa da, zemin çökmesiyle mücadele etmek çok daha karmaşık bir süreç.
Venedik’in batışı, yalnızca İtalyan halkı için değil, dünya kültür mirası açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Şehrin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alması, uluslararası dikkatleri de buraya çekmiş durumda. Ancak bu ilgi, çözüm için yeterli adımların atılmasını sağlayabilecek mi, bu hâlâ belirsiz.
Venedik, şimdilik güzelliğini koruyor; ama tarih ve doğa arasındaki bu hassas denge çok daha fazla ilgi ve koruma gerektiriyor. Yoksa gelecekte gondolların geçtiği sokaklar, tamamen su altında kalabilir.





