Kiracı ve ev sahipleri arasındaki en hassas konulardan biri olan tahliye taahhütnameleri hakkında Yargıtay'dan emsal niteliğinde bir karar geldi. Konya'da yerel mahkemenin, kira sözleşmesinden bir gün sonra imzalanan tahliye taahhütnamesini "baskı altında alındığı" gerekçesiyle geçersiz sayması, Yargıtay tarafından bozuldu. Bu karar, kiracıların tahliye taahhütnamesine itiraz etme süreçlerini daha da zorlaştıracak gibi görünüyor.

Yerel Mahkeme Kiracıyı Haklı Bulmuştu

Konya'da bir ev sahibi ile kiracısı arasında yaşanan olay, tahliye taahhütnamelerinin hukuki geçerliliğini bir kez daha gündeme taşıdı. Kira sözleşmesi 15 Mayıs 2022'de imzalanırken, taşınmazın 15 Mayıs 2023'te tahliye edileceğine dair taahhütname ise bir gün sonra, 16 Mayıs 2022'de imzalandı. Kiracı, sürenin dolmasına rağmen evi boşaltmayınca ev sahibi icra takibi başlattı.

Kiracı, mahkemeye sunduğu savunmada, taahhütnameyi kira sözleşmesi düzenlenirken zor ve baskı altında imzaladığını, eğer sözleşme yapıldıktan sonra önüne konulsaydı asla imzalamayacağını iddia etti. Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi de bu savunmayı haklı bularak, kira sözleşmesi ile taahhütname arasında bir günlük sürenin olmasının "hayatın olağan akışına uygun olmadığını" ve taahhütnamenin baskı altında imzalandığına kanaat getirerek davanın reddine karar verdi.

Yargıtay Kararı Bozdu: "Serbest İrade Ürünü Kabul Edilmeli"

Ancak Adalet Bakanlığı, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, bu talebi yerinde bularak yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, kararında, kira sözleşmesi ile tahliye taahhütnamesi arasında bir günlük süre olmasına rağmen, kural olarak kira ilişkisi kurulduktan sonra alınan taahhütnamelerin kiracının serbest iradesinin ürünü olduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.

Daire, kiracının taahhütnamenin tanzim tarihinin sonradan yazıldığı iddiasını, aynı ispat gücünü haiz başka bir belgeyle kanıtlayamadığına dikkat çekti. Bu durum, kiracıların tahliye taahhütnamelerinin "baskı altında alındığı" yönündeki iddialarını somut delillerle ispatlamalarının önemini ortaya koyuyor. Yargıtay'ın bu kararı, ev sahiplerinin tahliye taahhütnamelerini daha güvenli bir hukuki zeminle kullanabileceği anlamına gelirken, kiracılar içinse olası tahliye süreçlerinde daha dikkatli olmaları gerektiğini gösteriyor.

Muhabir: Sümeyra İçer