20. yüzyıl Amerika’sında “Yaşayan Gövde” olarak tanınan Prens Randian, sıra dışı hayat hikâyesiyle milyonlara ilham verdi. 1871'de İngiliz Guyanası'nda doğan Hint asıllı Randian, uzuvları olmadan dünyaya geldi. Ancak bu fiziksel durumu onun için bir engel değil, sanatın kapılarını açan bir fırsat oldu.
1889’da ünlü gösteri adamı P.T. Barnum tarafından keşfedilen Randian, ABD’yi gezerek izleyicileri kendine hayran bıraktı. Karnı üzerinde sürünerek hareket eden Randian, “insan tırtıl” lakabını kazandı. Gösterilerinde kendi kendine tıraş oluyor, yazıyor, resim yapıyor hatta sigara sarıyordu. Tüm bunları elleri olmadan başarması, onun eşsiz motor becerilerini ortaya koyuyordu.
İzleyicilerle dört farklı dilde (İngilizce, Almanca, Fransızca, Hintçe) iletişim kurabilen sanatçı, sadece bedensel değil, zihinsel kapasitesiyle de dikkat çekti. Marangozluk becerileri ve güçlü mizah anlayışıyla tanınan Randian, hayat dolu bir kişilikti. Bir keresinde “Bir gün kendi evimi yapacağım!” diyerek hem espri yaptı hem de kararlılığını ortaya koydu.
Hayatı boyunca fiziksel engelleri ve dönemin ırksal önyargılarını aşarak dolu dolu bir yaşam süren Randian, evlendi ve dört çocuk babası oldu. 63 yaşında hayata veda etti.
Prens Randian’ın hayatı, insan iradesinin nelere kadir olduğunu gösteren, kalıcı bir miras niteliğinde. O, sadece bir gösteri sanatçısı değil; dayanıklılık, zeka ve yaratıcılıkla dolu bir hayatın sembolüydü.





