Gastronomi dünyasında lüksü temsil eden en ilginç detaylardan biri, adını sık duymadığımız ancak etkileyici görünümüyle dikkat çeken yenilebilir altın. Genellikle yatırım aracı olarak bilinen bu değerli metal, aslında yüzyıllardır yiyecek ve içeceklerde de kullanılmakta.

Bilim insanlarına göre, vücuda zararı olmayan bu özel altın türü, uygun miktarda tüketildiğinde toksinlerin atılmasına yardımcı olabiliyor. Günde 0,2 gram altın tüketiminin sağlık açısından olumsuz bir etkisinin bulunmadığı da çeşitli araştırmalarla ortaya konmuş durumda.

Yenilebilir Altın Nedir?

Yenilebilir altın; genellikle altın tozu ya da altın yaprağı şeklinde piyasaya sunulan, saf (24 ayar) altından elde edilen bir üründür. Tarihi Mısır uygarlığına kadar uzanan bu gelenek, ilk dönemlerde dini ritüeller ve güzellik iksirleriyle başlamış; zamanla yemek ve içeceklerde kullanımına kadar ilerlemiştir.

Mısırlıların altını öncelikle takı ve mezar süslemesinde kullandığı, sonrasında ise şifalı iksirler için sıvı formda değerlendirdikleri bilinmektedir. Japonya ve diğer Uzak Doğu ülkelerinde de yüzyıllardır altın, çeşitli yiyeceklerde estetik ve sembolik amaçlarla yer almaktadır.

Altın tüketimi Avrupa’da ise 16. yüzyılda yaygınlaşmıştır. Lüks sofraların vazgeçilmezi hâline gelen bu metal, o dönemlerde yalnızca sınırlı miktarda kullanılmasına izin verilmiş, çünkü kaynakların hızla tükenmesinden endişe edilmiştir.

Modern tıbbın kurucularından Paracelsus da, altını çeşitli metallere katarak tedavi edici formüller geliştirmiştir. Günümüzde ise altının bazı ilaçlarda romatoid artrit tedavisi için kullanıldığı, ayrıca yapılan son araştırmalarla HIV virüsleri ve belirli kanser türlerine karşı olumlu etkiler gösterdiği bilimsel olarak ortaya konmuştur.

Yenilebilir Altın Nasıl Kullanılır?

Yemeklerde süsleme amacıyla kullanılan yenilebilir altın, özellikle pasta, kek ve çikolata gibi tatlılarda estetik bir dokunuş sunar. Aynı zamanda bazı gurme yemeklerde, et veya meyve sunumlarında da kullanılmaktadır.

Hindistan, altının en çok tüketildiği ülke olarak öne çıkıyor. Düğünlerde ve bayramlarda sofraları süsleyen altın yaprakları, bu ülkede yılda yaklaşık 12 ton oranında tüketiliyor. Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde ise özel günlerde meyveler ve tatlılar altınla kaplanıyor.

Japonya’da, yılbaşı kutlamalarında altın yapraklı sake içmenin şans getirdiğine inanılıyor. Ayrıca sushi gibi geleneksel yemeklerde de lüksü vurgulamak için altın kullanılıyor.

Osmanlı döneminde de altın sofraların parçasıydı. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman’ın sofralarında altın tozlu yemeklerin yer aldığı biliniyor. Hatta Viyana Seferi sırasında Kanuni’nin altınla kaplanmış tavuk istediği, ancak Viyanalıların bunu pahalı bulduğu ve alternatif olarak şinitzel yemeğini geliştirdiği tarihi anekdotlar arasında yer alıyor.

Yenilebilir Altın Nasıl Üretilir?

Bu özel ürün, gerçek 24 ayar altından üretiliyor. Altın, yüksek hassasiyetli cihazlar yardımıyla mikron seviyesinde inceltiliyor. Bu süreç sonunda ya toz hâline getiriliyor ya da ultra ince yapraklara dönüştürülüyor. Üretim sırasında herhangi bir katkı maddesi kullanılmıyor, bu da altını tamamen doğal ve tüketilebilir hâle getiriyor.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu