Bir zamanlar sadece 20 yıl ayakta kalması planlanan bir demir yığını, bugün dünyanın en çok ziyaret edilen yapılarından biri. Eyfel Kulesi, yalnızca estetik bir başyapıt değil; aynı zamanda mühendislik harikası bir eser. İşte Paris’in göbeğinde yükselen bu metal devin hakkında
Geçiciydi, Kalıcı Oldu:
Fransız Devrimi'nin 100. yılı anısına 1889 Paris Fuarı için inşa edilen kule, fuarın geçici giriş kapısı olarak tasarlandı. Yalnızca 20 yıl sonra sökülmesi planlanıyordu. Ancak yayıncılık alanındaki işlevi ve artan turist ilgisi bu fikri tamamen değiştirdi.
300 Metreye 1665 Basamak:
Kule tam 300 metre yüksekliğinde ve toplam 1665 basamağa sahip. Elbette bu rakam, asansörü tercih etmek için yeterince ikna edici.
İş Güvenliğinde Çığır Açtı:
26 aylık zorlu inşaat sürecinde, 18.038 demir parça ve 2.5 milyon perçin birleştirildi. Bu süreçte tek bir iş kazasının yaşanmamış olması, dönemi için inanılmaz bir başarı.
10 Bin Tonluk Dev:
Kulenin toplam ağırlığı yaklaşık 10 bin ton olarak hesaplanıyor. Yapımında kullanılan çelik miktarı ise tam 7.300 ton.
Pas Tutmaması İçin 60 Ton Boya:
Eyfel Kulesi’nin paslanmaması için her 7 yılda bir boyanması gerekiyor. Bu iş için 25 uzman usta, 60 ton boya harcıyor.
80 Kilometre Elektrik Hattı:
Kulede kullanılan elektrik kablolarının toplam uzunluğu 80 kilometreyi buluyor. Bu, küçük bir köyün aydınlatılmasına yetecek kadar enerji altyapısı demek.
Güneşte Büyüyor, Soğukta Küçülüyor:
Demir yapısı nedeniyle sıcak havalarda genleşiyor, soğukta ise büzülüyor. Bu da kule boyunun 20 santimetre kadar değişmesine neden olabiliyor. Gözle fark edilmesi zor ama mühendisler için dikkate değer bir detay.
Bir Dönem Dünyanın Zirvesindeydi:
New York’taki Chrysler Binası inşa edilene kadar Eyfel, 41 yıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı unvanını taşıdı.
250 Milyon Ziyaretçi:
Bugüne kadar 250 milyondan fazla insanın ziyaret ettiği tahmin edilen kule, yılda ortalama 7 milyon turisti ağırlıyor.
8 Milyon Frank’a Mal Oldu:
Yapım maliyeti o dönem için dudak uçuklatan 8 milyon franktı. 1880’lerin ekonomik koşulları göz önüne alındığında, bu rakamın ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Eyfel Kulesi, sadece Paris’in değil, belki de tüm dünyanın kalbine demir çakmış bir yapı. Her detayıyla “akıl almaz” olan bu mimari şaheser, geçici bir fikirle yola çıkıp kalıcı bir hayranlık nesnesine dönüştü.
