.

Bizleri temsil edecek, bizler adına söz söyleyecek, bizler adına kanunlar yapacak, bizler adına ülkemizi geleceğe hazırlayacak, oğullarımızın ve torunlarımızın hayatlarını ve gelecek kuşakların istikbalini etkileyecek kanunları yapacak kişileri; seçme hazırlığını yapıyoruz. 

Bir İli ileriye götürecek makamlar bellidir: O ilin Millet Vekilleri-Belediye Başkanı- Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı-Esnaf Odaları Başkanı ve Sivil Toplum Kuruluş başkanlarıdır.  Eğer bu makamları dolduran kişiler;  bu makamlara layık iseler, eğer toplumun ve ülkenin yükünü taşıyacak kapasiteye sahipseler,  bu ili hiç kimse tutamaz. Hem ekonomik, hem kültürel, hem de sosyal yönden gelişir ve yükselir. 

Yok, kendi yüklerini taşıyamayacak kadar zavallı iseler veya kendi çıkarlarını toplumun ve ülkenin çıkarlarının önüne koyanlardaniseler; o ilin işi çok zordur. O zaman faturayı o ilde yaşayan tüm insanlar öder ve yükü taşımak; bizim gibi garibanlara düşer.

Ülkemizin en şaşılacak ve en üzülecek tarafı da:  bu ülkenin yükünü taşıyabilecek, ataları tarihler boyunca bu topraklar için bedel ödemiş, liyakatli kişilerin aday olmaktan kaçınmalarıdır. 
Bazen düşünürüm, ülkemizde siyaset o kadar tutarsız mı ki; bu ülkeyi çok ilerilere taşıyabilecek insanlarımız hep siyasetten uzak duruyorlar? Tutarlı olması için taşın altına ellerini koymaları gerekmez mi..?
İlimiz bunun, en bariz örneklerinden biridir. 
İnşallah! Millet Vekili aday adaylarımızın arsında;yükünü taşıyabilecek,  topluma hizmet etmiş, rüştünü ispatlamış, aday adaylarımız vardır.   Bunların aday gösterilmesi;ilimiz için çok önemlidir. 

Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig de: “Liyakatsiz kimseler her şeyi tahrif ederler; bilgisiz kimseler halkı harap ederler.” diyor.   İşin ehline verilememesi,  insanlarımızın, çok büyük sıkıntılara düşmesi demektir. İnşallah böyle bir şey olmaz. 
Bunları yazıyorum ama acaba biz mi seçiyoruz?    Seçeceklerimizin kimler olacaşına, biz mi karar veriyoruz?  Yoksa önümüze konulanlara,  oy mu veriyoruz? Bu işe karar verenler; öncelikle, işi ehline vermenin yollarını araştırmalı ve çok araştırma yaptıktan sonra adaylarımızı belirlemelidirler.  Kendi çıkar ve menfaatlerinden çok, bu millet için gerekli hassasiyeti gösterenlere öncelik verilmelidirler. Çünkü ilimiz; kendi egosunutatmin etme peşinde koşanlardan ve kendi çıkarını her şeyin önünde tutanlardan çok çekmiştir.

Bu işe karar vericiler, aday olan arkadaşımıza, şu soruyu sorduktan sonra karar vermelidirler:  “  Sen arkadaş! Bu güne kadar, kendi işiniyaparak para kazanmanın dışında,kendi maaşın karşılığında çalışıp para kazanmanındışında,  bu toplum için neler yaptın? Bu güne kadar, insanımıza hangi olağan üstü hizmetler verdin? Bu güne kadar ilimizin hangi derdiyle dertlendin? Hangi derdine şifa oldun? 

Bu sorulara bir nebze olsun cevap verebiliyorsa;  o arkadaşımızın başımız üzerinde yeri vardır. Böyle birilerinin İlimizden Millet Vekili Adayı olmaları; bizleri sevindirir. Yoksa daha çok uzun yıllar sıkıntılara katlanmak zorunda kalırız. Bağrımıza taş basarak olup bitenleri;  daha çok seyrederiz. 
İlimiz ve ülkemiziçin kim hayırlı, başarılı, daha güzel hizmetler yapabilecekse; onların aday  olmalarını Allah’ tan diliyorum.       

Politikacılarımızı da seçerken, toplum olarak gerekli kriterleri henüz belirleyememişiz. Kim hoşumuza giden şeyleri daha güzel söylüyorsa, kim kendi reklamını çok iyi yapabiliyorsa, oyumuzu ona vermeye devam ediyoruz. Söylenenlerin olabilirliğini, doğruluğunu hiç düşünmüyoruz. Bizleri en iyi temsil edecek kişileri arayıp bulmaya çalışmıyoruz.