Şehrimizin bütün mahallelerinde tek katlı evlerimiz ve etrafında meyve ağaçlı bahçelerimiz vardı. Her sokaktan geçerken bahçe duvarlarından sarkan yemyeşil meyve ağaçları ve yerlere dökülen meyveleri vardı.
Evvelce ilimizde, sadece cadde üzerlerinde ve iş yerlerinde apartman daireleri vardı. Şimdilerde tek katlı evler, güzelim meyve ağaçları sökülüyor, yerine kat karşılığı verilen apartman daireleri yükseliyor, boş arsalarda bu bu kervana katılıyor. İlimizde sadece iki kat müsaadeli olan Gülabibey Mahallemiz vardı onu da 3 kata çıkaracaklar. Çünkü kazançlar kıvançları yok ediyor. Şehirlerin en ücra köşelerine doğru açılan çok katlı T.O.K.İ. apartmanları ekili ve ağaçlı alanları yok ederek yoluna devam ediyor.
 
İnsanlar rant peşinde, tabiat güzellikleri talan oluyor, nefes aldığımız ağaçlar bitkiler talan oluyor, insanların ahengi, düzeni dengesi talan oluyor kimin umurunda. O bahçeli tek tek katlı bahçelerimizde ki muhabbeti, komşuluk ilişkilerini ve yakınlığı mumla arar olduk. Bir mahalleden hatta bir sokaktan geçerken birkaç kiralık veya satılık ev görürsünüz bu furyanın sonu nereye varacak! Bir türlü anlayamadım gitti, nedense insanlar bir araya toplandıkça, kapı komşu oldukça daha çok uzaklaşıyorlar, aile bireyleri kopuyor ve yozlaşıyorlar. O kadar genişledik ki, artık kimse kimsenin yanına sığmaz oldu. Kanaatsiz insanlar başkalarının kanaatlerine de el uzatıyorlar.
 
Kilitli kapılar yağmalanıyor, sokaklar yağmalanıyor, kredi kartları yağmalanıyor gençler yağmalanıyor, ananelerimiz yağmalanıyor, köyler ve topraklar yağmalanıyor. Şimdi yok ettiğimiz o topraklar ve yeşil alanlar bizden intikam alırken figüranlarını seyrediyor. Ne susturabilen var ne durdurabilen var, balatalar aşınmış bir türlü fren tutmuyor. Bu furya, bu israf şirin köylerimize sıçramasın diyoruz ama oralarda da şimdilerde T.O.K.İ. lerin binalar yükseliyor.
 
Bir zaman gelecek ki, insanlar bahçeli tek katlı evleri kartpostallarda görecekler. Yeşili ve toprağı kamufle eden insanları bir gün o toprak kamufle edecektir. Bu gidişle güzel Erzincan’ımı da bir gün bozkıra çevirecekler. Huzuru ve rahatlığı apartman dairelerinde bulacağını zannedenler, acaba şimdi bir gönül huzurları kaldı mı? Bazen çokluklarda yoklukları ortaya çıkarıyor çünkü ne kadar çok malınız varsa o kadar çok sıkıntınız vardır.