İspanya’nın kuzeyinde yer alan Atapuerca bölgesindeki Gran Dolina mağarası, Avrupa tarihine ışık tutan yeni bir keşfe sahne oldu. Arkeologlar, burada buldukları çocuk iskeletinde tespit edilen hassas kesik izlerinin, yaklaşık 850.000 yıl önce yaşamış olan arkaik insan türü Homo antecessor'un yamyamlık davranışı sergilediğini açıkça gösterdiğini belirtiyor.
Yapılan analizlerde, kemiklerin bir çocuğa ait olduğu ve ölüm anında 2 ila 5 yaşları arasında bulunduğu tespit edildi. Üzerindeki kesik ve sıyırma izleri, bu bireyin av hayvanlarıyla aynı yöntemlerle işlenmiş olduğunu kanıtlıyor. Bu da, Homo antecessor’un yaş ayrımı gözetmeden kendi türünü bir besin kaynağı olarak gördüğüne işaret ediyor.
Gran Dolina'da bu yıl ortaya çıkarılan 10 yeni iskeletin tamamında benzer izler bulundu. Kırık kemikler, sıyrılmış et izleri ve hatta bazı kemiklerde tespit edilen ısırık izleri, bu davranışın tek seferlik bir olay değil, tekrarlanan bir uygulama olduğunu düşündürüyor.
Yapılan tarihlendirme çalışmaları, bu kalıntıların 850.000 ila 780.000 yıl öncesine ait olduğunu ortaya koydu. Bu durum, söz konusu mağarayı hem Avrupa’daki en eski insan kalıntılarına hem de en erken net yamyamlık izlerine ev sahipliği yapan bir yer haline getiriyor.
Mağarada yürütülen kazı çalışmaları henüz tamamlanmadı. Uzmanlar, Gran Dolina’nın Homo antecessor hakkında çok daha fazla bilgi barındırabileceğine inanıyor. Kazılar ilerledikçe, bu erken insan türünün nasıl yaşadığı, nasıl öldüğü ve ölülerine nasıl davrandığı konularında yeni bilgiler ortaya çıkabilir.
Bilim İnsanları Ne Diyor?
Araştırmayı yürüten ekip, bu yamyamlık davranışının bölge kontrolü veya besin yetersizliği gibi stratejik nedenlerle uygulanmış olabileceğini belirtiyor. Özellikle çocuklara da aynı şekilde davranılmış olması, dönemin insanlarının kendi türleri arasında herhangi bir etik ya da duygusal sınır tanımamış olabileceğini düşündürüyor.
Gran Dolina’da son 30 yılda bulunan kalıntıların yaklaşık %30’unda kesik izleri bulunması, Homo antecessor’un yamyamlığı bir alışkanlık haline getirdiğini gözler önüne seriyor.
İnsanlık tarihinin bu karanlık sayfası, modern insanın kökenlerine dair düşündürücü sorular ortaya koyuyor: Atalarımızın bazıları hayatta kalmak için her yolu mubah mı görüyordu?
